English To Turkish
DIVERT ONE'S ATTENTION : English Turkish
ir kimsenin dikkatini başka yöne çevirmek
DIVERTER : English Turkish
n. dikkat dağıtan, dikkati çeviren; eğlendiren kimse, oyalayan kimse; yönünü değiştiren kimse, sapan kimse
DIVERTICULAR : English Turkish
adj. divertikül ile ilgili, divertiküle özgü (Anatomi)
DIVERTICULITIS : English Turkish
n. divertikülit, sindirim sistemi veya kanalı yangısı (Tıp)
DIVERTICULOSIS : English Turkish
n. divertiküloz, kolon hastalığı (Tıp)
DIVERTICULUM : English Turkish
n. divertikülüm, bir vücut boşluğundan dallanan kese (Anatomi)
DIVERTIMENTO : English Turkish
n. eğlendirici piyes [müz.]
DIVERTING : English Turkish
adj. eğlendirici, oyalayıcı
DIVERTINGLY : English Turkish
adv. şaşırtarak, yönünü çevirerek, oyalayarak, kafa karışıklığı yaratarak
DIVERTISEMENT : English Turkish
n. eğlence, oyalanma, rekreasyon
DIVERTISSEMENT : English Turkish
n. eğlence, oyalanma, rekreasyon; bir oyunun perdeleri arasında kısa eğlence
DIVES : English Turkish
n. zengin adam
DIVEST : English Turkish
v. soymak, çıkarmak; görevden almak; mahrum etmek
DIVEST ONESELF OF : English Turkish
v. kendini kurtarmak, yakasını kurtarmak
DIVEST SMB. OF : English Turkish
v. mahrum etmek, almak, el çektirmek
DIVESTITURE : English Turkish
n. yoksun bırakma, elinden alma
DIVESTMENT : English Turkish
n. yoksun bırakma, elinden alma
DIVESTURE : English Turkish
n. giysinin veya başkaca örtünün çıkarılması; kamulaştırma, haklarını alma, haklarından veya mülkiyetinden etme (Hukuk)
DIVIDABLE : English Turkish
adj. bölünebilir, parçalanabilir, parçalara ayrılabilir
DIVIDE : English Turkish
n. yaşam ile ölüm arasındaki çizgi; yağmur sularını ayıran dağ sırası
DIVIDE : English Turkish
v. bölmek, ayırmak, taksim etmek, bölüştürmek, ikiye ayırmak, ayrılmak, bölünmek; paylaşmak; sınıflandırmak; bozuşmak, araları açık olmak
DIVIDE AMONG : English Turkish
v. dağıtmak, bölmek, parçalamak; paylamak, paylara ayırmak
DIVIDE AMONG SEVERAL PERSONS : English Turkish
pek çok kimse arasında bölmek, pek çok kişi arasında bölüştürmek
DIVIDE AND CONQUER : English Turkish
v. parçalamak ve fethetmek, ayırmak ve ele geçirmek, bölmek ve yönetmek, baskınlık kurmak ve etkili bir muhalefeti kırmak amacıyla bir insan grubunu veya düşmanı küçük gruplara ayırmak
DIVIDE AND RULE : English Turkish
ölmek ve yönetmek, parçalamak ve yönetmek, kontrol etmek amacıyla ayırmak, üzerlerinde baskınlık kurmak ve direnişlerini kırmak amacıyla bir halk grubunu veya düşmanı küçük parçalara ayırmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani