Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
EVEN BETTER : English Turkish

daha da iyi, hattâ daha iyisi

EVEN FLOW : English Turkish

durağan akış, her zaman neredeyse aynı hıza sahip akış

EVEN HAEZER : English Turkish

Even Haezer, aile ilişkileri ile ilgili olan Halakha'dan bir bölüm (Yahudi din hukuku)

EVEN HANDED : English Turkish

objektif, tarafsız, adil

EVEN HARDER : English Turkish

daha bile zor, aşırı derecede zor, daha bile şiddetli

EVEN IF : English Turkish

ile, olsa bile

EVEN NUMBER : English Turkish

çift sayı

EVEN OUT : English Turkish

v. eşit olarak bölüştürmek, düzleşmek, düz olmak, eşitlenmek, bir olmak

EVEN SO : English Turkish

olsa bile, yine de, buna rağmen

EVEN TEMPERED : English Turkish

sakin, dengeli, soğukkanlı

EVEN THEN : English Turkish

adv. o zaman bile, buna rağmen, olsa bile

EVEN THOUGH : English Turkish

olsa bile

EVEN UP : English Turkish

v. eşitlemek, denklemek

EVEN UP ON : English Turkish

alacağı vereceği kalmamak, fit olmak

EVEN WHEN : English Turkish

- iken bile,
iken dahi, ayrıca
iken

EVEN YEHUDA : English Turkish

Even Yehuda, İsrail'de bir kasaba

EVEN-SHUSHAN : English Turkish

Even-Shushan, Yahudi öğretmen ve leksikograf

EVENHANDED : English Turkish

adj. dürüst, adil, sevimli, güzel

EVENHANDEDLY : English Turkish

adv. dürüstçe, haklı olarak, adilane

EVENING : English Turkish

n. akşam, suare; son evreler, son bölüm

EVENING DRESS : English Turkish

gece elbisesi, smokin, frak

EVENING EDITION : English Turkish

akşam baskısı, gazetenin akşam neşredilen baskısı

EVENING GOWN : English Turkish

kadın gece elbisesi, kadın tuvaleti, akşam sosyal olaylar için giyilen elbise

EVENING NEWSPAPER : English Turkish

akşam gazetesi, bir kimsenin akşam aldığı gazete (günün olaylarını özetleyen)

EVENING PAPER : English Turkish

akşam baskısı, gazetenin akşam neşredilen baskısı