Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
FIGHT A LOSING BATTLE AGAINST : English Turkish

akıntıya kürek çekmek, ümitsizce savaşmak

FIGHT AGAINST : English Turkish

karşı savaşmak

FIGHT BACK : English Turkish

direnmek, karşı koymak

FIGHT FOR : English Turkish

- için savaşmak,
için mücadele etmek

FIGHT OFF : English Turkish

defetmek

FIGHT ONE'S WAY : English Turkish

yol açmaya çalışmak, arasından itmek

FIGHT SHY OF : English Turkish

kaçınmak, uzak durmak

FIGHT SOMETHING OUT : English Turkish

tartışarak birşeylere karar vermek, savaş yoluyla birşeylere karar vermek; bir şey üzerine/için savaş yapmak

FIGHT TO A FINISH : English Turkish

ir müsabık galip gelene kadar devam eden döğüş

FIGHT TO THE DEATH : English Turkish

ölümüne döğüş, hayatta kalanın galip geldiği savaş

FIGHT TOGETHER : English Turkish

ir diğeri ile tartışmak veya çekişmek, fiziksel olarak bir diğeri ile dövüşmek, kavga etmek

FIGHT TOOTH AND NAIL : English Turkish

dişleri ve tırnakları ile dövüşmek, sıkı dövüşmek, sahip olduğu herşeyle savaşmak

FIGHT WINDMILLS : English Turkish

yeldeğirmenlerine karşı savaşmak, don kişotluk yapmak

FIGHTBACK : English Turkish

n. (İngiliz İngilizcesi) toparlanma, geri dönüştürme

FIGHTER : English Turkish

n. savaşçı, kavgacı, mücâdeleci kimse, boksör, avcı uçağı, savaş uçağı

FIGHTER AIRCRAFT : English Turkish

savaş uçağı, savaşması için tasarlanmış uçak, düşman uçaklarını düşürmek ve bombardıman uçaklarını korumak için tasarlanmış uçak

FIGHTER BOMBER : English Turkish

n. bombardıman uçağı

FIGHTER PILOT : English Turkish

avcı uçağı pilotu

FIGHTER PLANE : English Turkish

avcı uçağı

FIGHTER-BOMBER : English Turkish

av bombardıman uçağı, hem çatışmada hem bombardımanda kullanılabilen uçak

FIGHTERS FOR THE FREEDOM OF ISRAEL : English Turkish

n. İsrail Özgürlük Savaşçıları, Britanya mandası sırasında aktif olan militan Yahudi gizli hareketi, Lehi

FIGHTIN BLUE HENS : English Turkish

Fightin Blue Hens, Delaware Üniversitesi spor takımının ismi (ABD)

FIGHTING : English Turkish

adj. savaşçı, savaşan, mücâdeleye hazır, savaş

FIGHTING : English Turkish

n. savaş, mücâdele, kavga

FIGHTING CHANCE : English Turkish

uğraşarak elde edilen gerçek başarı şansı