Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
FIRELESS : English Turkish

adj. ateşsiz; ateş olmadan

FIRELIGHT : English Turkish

n. alev ışığı, bir ateşten yayılan ışık

FIRELIGHTER : English Turkish

n. (İngiliz İngilizcesi) çıra, tutuşturucu, ateşi başlatmak için kullanılan küçük tahta çubuklar veya diğer yanıcı materyaller

FIRELIT : English Turkish

adj. ateşin ışığı tarafından aydınlatılan, alevlerin ışığı tarafından aydınlatılan

FIRELOCK : English Turkish

n. çakmalı tüfek tipi bir ateşleme düzeni olan top doldurucu

FIREMAN : English Turkish

n. itfaiyeci, ateşçi

FIREMAN'S AXE : English Turkish

itfaiyeci baltası (zorla kapıları açmak için,vb.)

FIREMAN'S HELMET : English Turkish

itfaiyeci kaskı, itfaiyeciler tarafından giyilen kask

FIREMAN'S HOSE : English Turkish

itfaiyeci hortumu, yangını söndürmek için itfaiyeciler tarafından kullanılan hortum

FIREPLACE : English Turkish

n. şömine, ocak

FIREPLUG : English Turkish

n. yangın musluğu

FIREPOWER : English Turkish

n. ateş gücü [ask.]

FIREPROOF : English Turkish

adj. ateşe dayanıklı, yanmaz

FIREPROOF : English Turkish

v. ateşe dayanıklı yapmak

FIREPROOFING : English Turkish

n. yanmaz hale getirme eykemi; nesneleri ateşe dayanıklı hale getirmek için kullanılan maddeler

FIRER : English Turkish

n. ateş yakan kimse; silahı ateşleyen kimse, ateş eden kimse, nişancı, atıcı; belirli bir şekilde ateş eden silah (ör. tek tek ateş eden, seri ateş eden)

FIREROOM : English Turkish

n. kazan odası, kazanların bulunduğu oda (buharlı bir gemide)

FIRESIDE : English Turkish

n. ocak başı, aile ortamı, yuva

FIRESIDE CHAT : English Turkish

n. ocakbaşı sohbeti; topluma direk olarak onlara hitaben konuştuğu hissi vermeye çalışan seçilmiş görevlinin yaptığı siyasi konuşma (gayrı resmi ve arkadaşça olacak şekilde)

FIRESTONE : English Turkish

n. ateşe dayanıklı taş, yüksek sıcaklıklara dayanabilen taş

FIRESTORM : English Turkish

n. yangının neden olduğu fırtına

FIRETRAP : English Turkish

n. yangında dışarı kaçılamayan bina

FIREWALKER : English Turkish

n. kor halindeki kömür yatağı üzerinden çıplak ayakla yürüyen kimse

FIREWALKING : English Turkish

n. kor halindeki kömür yatağı üzerinden çıplak ayakla yürüme eylemi

FIREWALL : English Turkish

n. İnternete bağlı bir yerel alan ağına izinsiz girişe karşı korunmak için güvenlik sistemi (Bilgisayar)