English To Turkish
FLINGER : English Turkish
n. atan kimse, fırlatan kimse, savuran kimse; fırlatan şey, sapanla atan şey
FLINT : English Turkish
n. çakmaktaşı, taş
FLINT AGE : English Turkish
Çakmaktaş Devri, Taş Devri, insanların taştan yapılmış aletler ve silahlar yapmayı ve kullanmayı öğrendikleri dönem (Bronz Çağı'ndan önceki dönem)
FLINT GLASS : English Turkish
kristal, billur
FLINT INSTRUMENTS : English Turkish
sert gri quatzdan (kaya türü) yapılan aletler
FLINT STONE : English Turkish
sert taş türü
FLINTLIKE : English Turkish
adj. sert, taş gibi, kaya gibi
FLINTLOCK : English Turkish
n. çakmaklı tüfek
FLINTY : English Turkish
adj. çakmaktaşından yapılmış, çakmaktaşlı, çakmaktaşı gibi, sert, acımasız, zalim
FLIP : English Turkish
n. fiske, salto, perende atma, kısa uçak yolculuğu, bir tür içki
FLIP : English Turkish
v. fiske vurmak, çevirmek (sayfa, disk); aklını kaçırmak, çıldırmak
FLIP : English Turkish
adj. ciddiyetten uzak, saygısız, küstah, arsız
FLIP A COIN : English Turkish
yazı tura atmak (bir şeyin sonucunu belirlemek için, karar vermek için)
FLIP CHART : English Turkish
ir şövalye üzerinde sırası ile bilgi sunmak için kullanılan kağıt bloknotundan oluşan görsel yardım malzemesi (her sayfa sunulduktan sonra sonraki sayfaya geçmek için şövalyenin üzerinden arkaya çevrilir)
FLIP FLAP : English Turkish
n. çarpma sesi yapmak, takla atmak
FLIP FLOP : English Turkish
n. çarpma sesi yapmak, takla atmak
FLIP OFF : English Turkish
v. fiskeleyip atmak
FLIP ONE'S LID : English Turkish
tepesi atmak, küplere binmek
FLIP OUT : English Turkish
v. aklını kaçırmak, çıldırmak
FLIP OVER : English Turkish
v. çevirmek (sayfa, disk)
FLIP SIDE : English Turkish
plağın ikinci ve daha önemsiz kısmı
FLIP SOMEBODY OFF : English Turkish
v. bir insana nezaketsiz veya ağza alınmaz el işareti yapmak
FLIP THE COIN : English Turkish
v. parayı havaya atmak
FLIP THROUGH : English Turkish
sayfaları çevirmek
FLIP-FLOP : English Turkish
(Gayrı resmi) ani dönüş veya değiştirme (özellikle bir fikiri veya fikirden); ters çevirme; kanat çırpan şeyin sesi; arkası açık sırımla bağlı sandalet; iki faz arasında değişebilen ve bağlanabilen devre (Elektronik)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani