Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
FOR A WHOLE YEAR : English Turkish

ütün bir yıl için; bütün bir yıl boyunca

FOR ADOPTION : English Turkish

evlat edinmek için, biri tarafından kendisinin olması için alınıp yetiştirilebilir (bir aile tarafından bir çocuğun)

FOR ADULTS ONLY : English Turkish

sadece yetişkinler için, sadece yetişkinlere izin verilir, çocuklara müsaade edilmez

FOR AGES : English Turkish

uzun zamandır, epeydir, yüzyıllardır

FOR ALL : English Turkish

conj. rağmen

FOR ALL AGES : English Turkish

tüm yaşlar için, her yaştaki insan için, genç yaşlı herkes için

FOR ALL I CARE : English Turkish

ana kalırsa

FOR ALL ONE'S WORTH : English Turkish

olanca gücüyle

FOR ALL THAT : English Turkish

una rağmen, her şeye rağmen, buna karşın, bununla birlikte

FOR ALL THE WORLD : English Turkish

dünyayı verseler

FOR ALL THE WORLD LIKE : English Turkish

tıpatıp aynı

FOR ALL THE WORLD TO SEE : English Turkish

adv. herkesin önünde

FOR ALL THIS : English Turkish

una rağmen, neyse, herhalükarda

FOR AN EMERGENCY : English Turkish

acil durumlar için, acil durum olması halinde

FOR AND AGAINST : English Turkish

lehinde ve aleyhinde, lehte ve aleyhte, taraftar olan ve karşısında olan

FOR AS LONG AS HE LIVED : English Turkish

yaşadığı sürece, yaşamı boyunca

FOR AS LONG AS I CAN REMEMBER : English Turkish

hatırlayabildiğim kadarıyla, çocukluktan beri, uzun zamandır, ben küçük bir çocukken

FOR AT LEAST : English Turkish

-den az olmamak üzere, en az
için, (ör.: "o kadar hastaydı ki doktor en az birkaç hafta için yatakta kalmasını söyledi")

FOR ATTENTION OF : English Turkish

adv. dikkatine, bilgisine

FOR AUGHT I CARE : English Turkish

interj. umurumda değil, bana ne

FOR AUGHT I KNOW : English Turkish

ne bileyim, hiç bilmiyorum, bildiğim kadarıyla

FOR BEHOOF OF : English Turkish

adv. yararına

FOR BETTER FOR WORSE : English Turkish

iyi ve kötü günde

FOR BETTER OR FOR WORSE : English Turkish

through good times and bad times, "through thick and through thin"

FOR CASH : English Turkish

n. peşin para