Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
FORM FEED : English Turkish

ir yazıcıyı mevcut kağıdı dışarı çıkarması için bilgilendiren komut

FORM FEEDER : English Turkish

otomatik kağıt veren/gönderen işlemci

FORM FOURS : English Turkish

dörderli olmak

FORM LETTER : English Turkish

tek tip bir üslupla yazılan ve bir grup insana dağıtılması düşünülen mektup

FORM MASTER : English Turkish

ir okul sınıfı öğretmeni (İngiliz İngilizcesi)

FORM OF EXPRESSION : English Turkish

kendini sözlü olarak ifade etme yolu, konuşma tarzı, deyim

FORM OF SETTLEMENT : English Turkish

ödeme türü, bir borcun ödeneceği yol

FORM WORD : English Turkish

n. esas olarak grametik ilişkiyi belirten kelime (such as yardımcı fiil, edat veya bağlaç gibi), işlev kelimesi

FORMABILITY : English Turkish

n. şekillendirilebilir olma özelliği, şekillendirilebilirlik

FORMABLE : English Turkish

adj. şekillendirilebilir, biçimlendirilebilir; yaratılabilir, icat edilebilir

FORMAL : English Turkish

n. gece elbisesi, tuvalet

FORMAL : English Turkish

adj. resmi, biçimsel, geleneklere göre, kanuna göre, düzgün, muntazam

FORMAL CEREMONY : English Turkish

esmi ayin veya tören, görkemli tören

FORMAL CHANNELS : English Turkish

esmi kanallar, kabul edilmiş prosedür, yetkili kuruluşlar

FORMAL DEFECT : English Turkish

düzgün şekildeki kusur

FORMAL MATTERS : English Turkish

esmi meseleler, resmi iş veya ilişkiler, resmi prosedür

FORMAL PROCEDURES : English Turkish

esmi prosedürler, açık/resmi hukuki işleyiş ve işlemler

FORMAL RECEPTION : English Turkish

esmi karşılama, resmi kutlama, törensel veya görkemli karşılama

FORMALDEHYDE : English Turkish

n. formaldehit

FORMALIN : English Turkish

n. formalin, karınca asidi

FORMALISATION : English Turkish

n. resmileştirme eylemi, resmi yapma eylemi (ayrıca formalization)

FORMALISE : English Turkish

v. resmi yapmak, kanuna göre yapmak; hukuken geçerli yapmak; resmiyeti etkilemek; şekil veya tarz vermek, örneğe göre yapmak, modellik yapmak (ayrıca formalize)

FORMALISER : English Turkish

n. resmileştiren kimse, kanuna göre yapan kimse, resmi yapan kimse; hukuken geçerli yapan kimse; şekil veren kimse (ayrıca formalizer)

FORMALISM : English Turkish

n. şekilcilik, biçimcilik

FORMALIST : English Turkish

n. şekilci, formaliteci, formalist