English To Turkish
FRIGIDARIUM : English Turkish
n. soğukluk, (eski Roma’da) Roma hamamında ısıtılmamış su banyosu bulunan oda
FRIGIDITY : English Turkish
n. soğukluk, duygusuzluk, cinsel soğukluk
FRIGIDLY : English Turkish
adv. duygusuz bir şekilde, soğuk bir biçimde, mesafeli bir şekilde, soğukkanlı bir şekilde, duygusuzca, kayıtsızca
FRIGO-BAR : English Turkish
mini bar, otel odalarında bulunan küçük buzdolabı
FRIGORIFIC : English Turkish
adj. soğutucu, dondurucu, soğukluk üreten
FRIGORIMETER : English Turkish
n. frigorimeter, miligram/kaloride fizyolojik soğutma gücünü ölçmek için kullanılan ölçüm aleti (Meteoroloji)
FRIJOLE : English Turkish
n. frijole, Meksika fasulyesi
FRILL : English Turkish
n. fırfır, farbala, volan, manşet, fırfırlı yaka, saçak gibi tüyler, süs, gösteriş
FRILL : English Turkish
v. fırfır yapmak, kıvırmak, kırıştırmak, kırışmak
FRILLED : English Turkish
adj. decorated with frills, fringed, ruffled
FRILLIES : English Turkish
n. iç eteklik
FRILLINESS : English Turkish
n. fırfırlı olma, aşırı süs; birçok faydasız süs ile süslenmiş olma durumu
FRILLING : English Turkish
n. fırfır, kumaşa dikilmiş olan süsleyici fırfır
FRILLS : English Turkish
n. faydasız süs
FRILLY : English Turkish
adj. fırfırlı, süslü
FRINGE : English Turkish
n. saçak, püskül, perçem, pervaz, saçak
FRINGE : English Turkish
v. saçak takmak, kenarını bastırmak
FRINGE AREA : English Turkish
n. kenar bölge, yayın istasyonunun biraz ötesinde sinyallerin ve TV yayını almanın bozuk veya zayıf olduğu bölge, kötü yayın alan bölge (Yayında)
FRINGE BENEFIT : English Turkish
ek ücret, bir çalışanın maaşına ek olarak aldığı kazanç
FRINGE BENEFITS : English Turkish
ek ücretler, bir işçinin maaşına veya haftalığına ek olarak verilen kazanç (hizmetler, sigorta, tatil, emeklilik planı, vs.)
FRINGE GROUP : English Turkish
n. uç fikirleri olan azınlık
FRINGED : English Turkish
adj. saçaklı, püsküllü, kenarı bastırılmış
FRINGED GARMENT : English Turkish
püsküllü giysi, püskülleri veya süsleyici şeritleri olan giysi
FRINGELESS : English Turkish
adj. kenarları olmayan, püskülü olmayan
FRINGELIKE : English Turkish
adj. püsküle benzeyen, kâküle benzeyen, kenara benzeyen
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani