Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
FULL : English Turkish

n. doluluk, dolu şey, son had

FULL AGE : English Turkish

eşitlik yaşı, aklın kemale erdiği yaş

FULL ALERT : English Turkish

tam teyakkuz, harekete hazır (Askeri)

FULL ATTENDANCE : English Turkish

tam katılım, eksiksiz katılım, herkes mevcut (örneğin, sınıftaki öğrenciler)

FULL ATTENTION : English Turkish

pür dikkat, tam dikkat veya zihinsel konsantrasyon

FULL BACK : English Turkish

ek oyuncu, ön çizginin arkasına yerleştirilen oyuncu (Amerikan futbolu)

FULL BACKUP : English Turkish

tam yedekleme, sabit diskteki tüm dosyaların yedeklenmesi

FULL BLAST : English Turkish

tam etkin, son ses (örneğin, "Radyoyu son sesle açtı"); tam hız

FULL BLOOD : English Turkish

safkan

FULL BLOODED : English Turkish

safkan, özbeöz, güçlü

FULL BLOWN : English Turkish

tamamen açmış, tam gelişmiş

FULL BOARD : English Turkish

tp, tam pansiyon

FULL BODIED : English Turkish

dolgun, lezzetli; koyu

FULL BROADCAST : English Turkish

tam yayın, televizyonda veya radyodaki bir şeyin uzun süreli yayını (haber yayını, spor etkinliği, vs.)

FULL CAPACITY : English Turkish

tam kapasite, tam meşguliyet, tam kullanım

FULL COMMITMENT : English Turkish

tam bağlılık, tam adama, tam bağlanma, güvence, söz

FULL COMPATIBILITY : English Turkish

tam uyumluluk, tüm programları çalıştırabilen ve ilk başta başka bilgisayar için tasarlanmış olan dış aygıta bağlanabilen bilgisayar

FULL COMPENSATION : English Turkish

tam tazmin, tam karşılık, eksiksiz geri ödeme

FULL COMPLEMENT : English Turkish

n. tam kadro, tüm

FULL CONTROL : English Turkish

tam kontrol, tam hakimiyet

FULL COOPERATION : English Turkish

tam dayanışma, tam işbirliği, tam destek, tam katılım

FULL COVERAGE : English Turkish

tam kapsama, bir şeyi tamamen içerme veya kapsama (tam sigorta kapsamı, haberde tam yer alma, vs.)

FULL DAYS : English Turkish

tam günler, tam iş günleri (gereken iş saatlerinin tamamlandığı günler); yoğun günler, birçok aktivite ile dolu olan günler

FULL DISCLOSURE : English Turkish

tam açıklama, istenilen her şeyi ortaya çıkarma yükümlülüğü, mesuliyet

FULL DRESS : English Turkish

frak, resmi kıyafet, tören elbisesi