English To Turkish
G. GORDON LIDDY : English Turkish
n. G. Gordon Liddy, George Gordon Battle Liddy (1930 doğumlu) Richard Nixon'ın başkanlık döneminde birkaç yıl var olan Özel Araştırmalar Birimi için başteknisyen (Beyaz Saray Tesisatçıları)
G.C.D. : English Turkish
en büyük ortak bölen, verilen sayılar dizisinin her birine eşit olarak bölen en büyük sayı, en büyük ortak çarpan, en büyük ortak bölen
G.H.Q. : English Turkish
genel karargah, komuta merkezi, idari merkez (ayrıca GHQ)
G.I : English Turkish
amerikan askeri, askerlik hizmeti, amerikan ordusuna uygun
G.I. : English Turkish
galvanize demir, paslanmayı önlemek için özel olarak çinko ile kaplanmış demir veya çelik (ayrıca GI)
G.I. : English Turkish
g.i. , Amerika Birleşik Devletleri ordusunda er
G.K. CHESTERTON : English Turkish
n. G.K. Chesterton, Gilbert Keith Chesterton (
1936), muhafazakâr siyasi görüşleriyle tanınan İngiliz deneme yazarı ve yazar
G.M. : English Turkish
g.m., (rol üstlenme oyununda) hikayeyi koordine eden ve denetleme görevi olan kişi
G.M.T. : English Turkish
Greenwich ortalama zamanı, dünya çapındaki zaman dilimlerini hesaplamak için temel alınan Greenwich’teki (İngiltere),zaman (ayrıca GMT)
G.P.O. : English Turkish
merkez postane, bir şehirde veya kasabada bulunan merkez postane (ayrıca GPO)
G.P.O. : English Turkish
devlet basım evi, tüm devlet müesseselerine belgelerin basılı kopyalarını sağlayan devlet dairesi (ABD hükümeti)
G.S. : English Turkish
genel kurmay, tümen veya daha yüksek birim komutanına yardımcı olarak seçilen askeri görevliler (talimatları planlamak ve yerine getirmek için)
G.S. : English Turkish
yer hızı, uçan bir uçağın verilen bir zaman dilimi içerisinde yer ile ilgili olarak geçtiği hız
G.T.C. : English Turkish
iptal edilinceye kadar geçerli, gerçekleşinceye kadar veya iptal edilinceye kadar geçerli kalan menkul değer satın alma veya satma emri (Finans)
G8 : English Turkish
n. G8, ekonomik konuları görüşmek ve tartışmak için delege gönderen dünyanın en sanayileşmiş 8 ülkesi grubu (Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İtalya, Almanya, Japonya, Rusya ve Birleşik Krallık ‘tan oluşur)
GA : English Turkish
Genel Kurul, ABD'nin bazı eyaletlerinde yasama organı
GA : English Turkish
GA, devam et, devam (İnternet)
GA : English Turkish
n. Ga, galyum, ender rastlanan metalik element (Kimya)
GA. : English Turkish
n. Georgia, Amerika Birleşik Devletleri'nin güneydoğusunda bulunan eyalet
GAAP : English Turkish
Genel Kabul Gören Muhasebe İlkeleri, geleneksel olarak kabul edilmiş olan muhasebe ana fikirleri (muhasebe mesleğini yöneten organ tarafından belirlenen)
GAB : English Turkish
n. çene, gevezelik, konuşkanlık, saçmalık, boş lâf
GAB : English Turkish
v. çok konuşmak, çene yapmak, saçmalamak, boş konuşmak, zırvalamak
GABA : English Turkish
gaba, merkezi sinir sisteminde bulunan amino asit; bastıran sinir taşıyıcısı görevi olan amino asit
GABARDINE : English Turkish
n. gabardin
GABBER : English Turkish
n. düşük çeneli, dırdırcı, çok konuşan kimse (Argo); son derece hızlı dans müziği türü
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani