Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
GUAMANIAN : English Turkish

adj. Guam'a özgü, Guam'a ait ya da ilgili olan

GUAN : English Turkish

n. guan, ağaçlarda yaşayan ve meyve ile beslenen ağaç tavuğu familyasına ait hindiye benzeyen büyük kuş (Orta ve Güney Amerika’ya özgü)

GUANA : English Turkish

n. iguana

GUANACO : English Turkish

n. guanaco, Güney Amerika Ant Dağları’na özgü yabani lama

GUANASE : English Turkish

n. guanaz, enzim (Kimya)

GUANGDONG : English Turkish

n. Guangdong, Çin'in güneyinde Güney Çin Denizi'nde bulunan bölge

GUANGZHOU : English Turkish

n. Guangzhou, Çin'de bir şehir, Guangdong bölgesinin başkenti ve güneydoğu Çin'de ana liman

GUANIDINE : English Turkish

n. guanidin, sınai amaçlar için kullanılan kimyasal madde

GUANINE : English Turkish

n. guanin, karaciğer ve pankreasta bulunan kimyasal madde

GUANO : English Turkish

n. guano, martı gübresi

GUAR : English Turkish

n. guar, gıda ve kağıt sanayiinde kullanılan doğal sakız üreten baklagiller familyası bitkisi

GUARANI : English Turkish

n. Guarani, Guaraniler üyesi, genellikle Paraguay'da yaşayan güney Amerikalı Kızılderililer üyesi

GUARANI : English Turkish

n. Guarani dili, Guarani halkı tarafından konuşulan Tupi-Guarani dili

GUARANI : English Turkish

n. guarani, Paraguay’da para birimi (100 sente eşit olan)

GUARANTEE : English Turkish

n. garanti, güvence, teminât, kefalet, kefil

GUARANTEE : English Turkish

v. garanti etmek, garantiye almak, kefil olmak, söz vermek, teminât vermek

GUARANTEE LETTER : English Turkish

teminat mektubu, ek teminat mektubu, başka bir yükümlülüğü yerine getirmeme durumunda borç ödeme veya görev yerine getirme kefaleti veren belge

GUARANTEED : English Turkish

adj. garanti edilmiş, garanti kapsamında; sağlama bağlanmış, söz verilmiş

GUARANTEES FOR PEACE : English Turkish

arış teminatları, barış sözü, barış güvencesi, barış vaatleri

GUARANTEES FOR SECURITY : English Turkish

güvenlik garantisi, birinin anlaşmaları yerine getireceğine dair kanıt gösteren bir şey

GUARANTOR : English Turkish

n. kefil, garantör

GUARANTOR`S DISCHARGE : English Turkish

kefaletten kurtulma, bir kişinin başka birinin borçlarını geri ödemekten sorumlu olmayı durdurduğuna dair hüküm

GUARANTOR`S LIABILITY : English Turkish

kefalet yükümlülüğü, kefilin başka birinin borçlarını geri ödemesine dair olan yasal sorumluluk

GUARANTY : English Turkish

n. garanti, güvence, kefalet, kefil

GUARD : English Turkish

n. koruma, koruma görevlisi, nöbetçi, gardiyan, muhafız, bekçi, gözetim, gard, uyanıklık, emniyet (silah)