Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
BACK STROKE : English Turkish

ters yüzme, sırtüstü yüzme, yüzücünün yüzünün yukarı doğru baktığı yüzme biçimi

BACK TALK : English Turkish

n. karşılık verme, terbiyesizce cevap verme

BACK THE OARS : English Turkish

pervaneyi ters işletmek [gemi.], siya etmek

BACK THE SAILS : English Turkish

v. yelkenleri faça etmek

BACK THE WRONG HORSE : English Turkish

yanlış atı desteklemek, yanlış ata para yatırmak, yanlış ata oynamak, kaybeden ata bahis yatırmak; yanlış veya kaybeden tarafı desteklemek

BACK THEN : English Turkish

o zamanlar, o zamanlarda; bir zaman önce

BACK TO AFRICA MOVEMENT : English Turkish

Yeniden Afrika Hareketi, Amerikalı siyahîlerin anavatanları olan Afrika'ya geri dönmelerinin destekleyen siyasi hareket (en ünlüsü 1916 yılında Marcus Garvey tarafından kuruldu)

BACK TO BACK : English Turkish

arka arkaya, sırt sırta

BACK TO HEALTH : English Turkish

sağlığına kavuşma, tekrar sağlıklı olma, hastalıktan sonra tekrar iyileşme

BACK TO REALITY : English Turkish

n. gerçeğe geri dönme, gerçek hayata geri dönüş, sohbet odalarında ve e-posta yazılmalarında kullanılan internet kısaltması, B2R

BACK TO SQUARE ONE : English Turkish

(Gayriresmî) en başa dönme, sil baştan, beyaz bir sayfa açma, sürecin en başına dönme

BACK TO THE DRAWING BOARD : English Turkish

silbaştan

BACK TO THE FUTURE : English Turkish

Geleceğe Dönüş, Michael J. Fox ve Crispin Glover'ın rol adlıkları 1985 yapımı film (Steven Spielberg tarafından yönetildi)

BACK UP : English Turkish

v. geriye doğru sürmek, geri geri gitmek, arka çıkmak, destek olmak, desteklemek

BACK UP : English Turkish

v. birikmek, biriktirmek; desteklemek, destek sağlamak, destek vermek; yedeklemek; gerilemek, geriye doğru hareket etmek; bir aracı ters yöne doğru sürmek; birinin ifadesini desteklemek veya teyit etmek; orijinalinin zarar görmesi veya kaybolması durumunda kullanılmak üzere bir kopyasını çıkarmak, yedeğini almak (özellikle de bilgisayar dosyalarında)

BACK UP : English Turkish

n. destekleme, destek, yardım, arka çıkma, yedekleme

BACK UP A CAR : English Turkish

arabayı geriye doğru sürmek, arabayı geri sürmek, arabayı ters yöne doğru sürmek

BACK UP LIGHT : English Turkish

n. (Amerikan İngilizcesi) geri vites lambası, geri gidiş lambası, bir arabanın arkasında yer alan ve araba geri giderken veya geri vitesteyken yanan beyaz ışık

BACK WAY : English Turkish

arka yol, arka patika, ikincil yol, arkaya dolanan yol (örneğin bir binanın); ara yol, yan yol

BACK WHEEL : English Turkish

arka tekerlek, arkada bulunan tekerlek

BACK-ALLEY ABORTION : English Turkish

arka sokak kürtajı, yasadışı kürtaj, özel bir evde veya derme çatma bir klinikte yetkisiz bir kimse tarafından gerçekleştirilen kürtaj (özellikle kürtajın ABD'de yasallaştırılmasından önce)

BACK-FORMATION : English Turkish

n. (Dilbilimi) türetilmiş sözcük, kendinden türeyen kelime (örneğin; "greedy {hırslı}" kelimesinden "greed {hırs}", "editör {editör}" kelimesinden "edit {edite etmek}" ); bu yolla kelime türetme, kelimeden kelime üretme işi

BACK-LOAD : English Turkish

v. ileri bir tarihe ertelemek (aylık, yan yardımlar, maliyetler vs gibi)

BACKACHE : English Turkish

n. bel ağrısı, sırt ağrısı

BACKBEAT : English Turkish

n. yüksek sesli ve sürekli ritmik tempo