English To Turkish
BHUTANESE : English Turkish
n. Butanca, Butan dili, Dzongkha, Butan'ın Sino Tibet dili
BHUTANESE : English Turkish
n. Butanlı, Butan yerlisi veya burada yaşayan (Himalayalar'da bir prenslik)
BI : English Turkish
"Business Information (İş Bilgisi)"; işe uygulanan bilgi teknolojisi
BI : English Turkish
n. "bismuth (bizmut)", arseniğe benzeyen metalik bir element
BI : English Turkish
pref. iki, çift, iki kere
BI WEEKLY : English Turkish
iki haftada bir, her iki haftada bir gerçekleşen; her iki haftada bir çıkan dergi veya bülten
BI-ANNUAL : English Turkish
yılda iki defa, altı ayda bir olan, her altı ayda bir gerçekleşen
BI-CONCAVE LENS : English Turkish
çift içbükey lens, iki yüzü de içbükey lens, her iki tarafa da kıvrılan lens
BI-MONTHLY : English Turkish
iki ayda bir, iki aylık, iki ayda bir olan, iki ayda bir gerçekleşen
BI-MOTORED : English Turkish
çift motorlu, iki motorlu, iki tane motoru olan
BI-NATIONALITY : English Turkish
çifte vatandaşlık, iki vatandaşlık, iki vatandaşlık sahibi olma durumu, iki ulusa mensup olma
BI-PARTISAN CONSENSUS : English Turkish
iki taraflı konsensüs, çift taraflı anlaşma, iki siyasi partinin vardığı anlaşma
BI-WEEKLY MAGAZINE : English Turkish
iki haftalık dergi, iki haftada bir çıkan dergi veya bülten
BIALIK : English Turkish
n. bir soyadı; Haim Nahman Bialik (
1934), İbrani bir şair, İsrail'in ulusal şairi; Kiriyat Bialik, Haifa'nın (İsrail) güneyinde küçük bir kasaba
BIALY : English Turkish
n. bir tür küçük yuvarlak ekmek
BIALYSTOK : English Turkish
n. kuzeydoğu Polonya'da bir şehir (nüfusunun yaklaşık yarısı
1944 yılları arasında işgalci Nazi ordusu tarafından öldürüldü)
BIANGULAR : English Turkish
adj. iki açılı, iki açısı olan
BIANNUAL : English Turkish
adj. yılda iki defa olan
BIANNUALLY : English Turkish
adv. yılda iki defa, altı ayda bir
BIARTICULAR : English Turkish
adj. iki yüzü olan, iki taraflı; iki bölümü olan, iki bölmeli, iki bölümlü
BIAS : English Turkish
adj. verev, çapraz, meyilli
BIAS : English Turkish
adv. verev olarak, çapraz olarak, meyilli olarak
BIAS : English Turkish
n. meyil, eğilim; verev, önyargı, sapma, yanılma, peşin hüküm, kıvrımlı yol (bowling)
BIAS : English Turkish
v. aleyhte etkilemek, etki altında bırakmak, aklını çelmek; önyargılı davranmasına neden olmak
BIAS TOWARDS : English Turkish
taraflı olmak,
e doğru kaymak, tarafsızlığını bozmak,
e önyargılı davranmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani