English To Turkish
BICOLOURED : English Turkish
adj. (Britanya İngilizcesi) çift renkli, iki renkli, iki rengi olan; iki renk tonuyla boyalı olan (bicolored olarak da yazılır)
BICONCAVE : English Turkish
adj. çift içbükey, iki taraflı içbükey
BICONCAVITY : English Turkish
n. çift içbükeylik, iki taraflı içbükeylik, iki taraflı içbükey olma durumu
BICONVEX : English Turkish
adj. çift dışbükey, iki taraflı dışbükey
BICONVEXITY : English Turkish
n. çift dışbükeylik, iki taraflı dışbükeylik, iki taraflı dışbükey olma durumu
BICORN : English Turkish
adj. çift boynuzlu, iki boynuzlu, iki boynuzu olan, boynuza benzeyen iki parçası olan
BICORNATE : English Turkish
adj. çift boynuzlu, iki boynuzlu, iki boynuzu olan, boynuza benzeyen iki parçası olan
BICORNE : English Turkish
n. kenarları yukarı doğru döndürülerek iki uç haline getirilmiş yanları kalkık bir 18'inci yüzyıl sonları ila 19'uncu yüzyıl şapka türü, Napolyon tarafından giyilmiş olan iki sivri uçlu şapka
BICORNUATE : English Turkish
adj. çift boynuzlu, iki boynuzlu, iki boynuzu olan, boynuza benzeyen iki parçası olan
BICORNUOUS : English Turkish
adj. çift boynuzlu, iki boynuzlu, iki boynuzu olan, boynuza benzeyen iki parçası olan
BICORPORAL : English Turkish
adj. çift bedenli, iki bedeni olan, iki bedenli, çift vücutlu, iki vücudu olan, iki vücutlu, iki ana parçası olan
BICORPOREAL : English Turkish
adj. çift bedenli, iki bedeni olan, iki bedenli, çift vücutlu, iki vücudu olan, iki vücutlu, iki ana parçası olan
BICULTURAL : English Turkish
adj. çift kültürlü, iki kültürlü, iki kültürü olan
BICUSPID : English Turkish
n. küçük azıdişi, yiyeceği ezmek için kullanılan iki keskin uçlu diş
BICUSPID : English Turkish
adj. küçük azıdişi, yiyeceği ezmek için kullanılan iki keskin uçlu diş
BICYCLE : English Turkish
n. bisiklet
BICYCLE : English Turkish
v. bisiklete binmek, bisikletle gezmek
BICYCLE PATH : English Turkish
n. bisiklet yolu
BICYCLE TOUR : English Turkish
isikletli tur
BICYCLER : English Turkish
n. bisikletçi, bisiklete binen kimse
BICYCLIC : English Turkish
adj. iki çemberli, iki daireli, iki çemberi veya halkası olan; (Kimya) iki atom halkası olan (bir molekül tanımı); (Botanik) iki farklı yaprak veya çiçek spirali veya çemberi şeklinde düzenlenmiş olan
BICYCLING : English Turkish
n. bisiklet sürme, bisikletle seyahat etme
BICYCLIST : English Turkish
n. bisikletçi, bisiklete binen kimse
BIC® : English Turkish
n. BIC®, önde gelen tükenmez kalem ve diğer ürünler (tek kullanımlık çakmak ve tıraş makineleri gibi) imalatçısı şirket (Fransız kökenli)
BID : English Turkish
v. fiyat vermek, teklif vermek, deklare etmek; söylemek, demek, emretmek, davet etmek; elde etmeye çalışmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani