English To Turkish
BIRD-WATCHER : English Turkish
n. kuş izleyicisi, kuş seyreden, kuşları doğal ortamlarında izleyen veya onlarla ilgili araştırma yapan kimse
BIRD-WATCHING : English Turkish
n. kuş izleme, kuş seyretme, kuşları doğal ortamlarında izleme veya onlarla ilgili araştırma yapma, kuş araştırmacılığı
BIRDBATH : English Turkish
n. kuş çeşmesi, kuş havuzu, içmeleri ve içinde oynamaları amacıyla kuşlara için hazırlanmış süs çeşmesi veya havuzu
BIRDBRAIN : English Turkish
n. aptal, kuş beyinli (Argo)
BIRDBRAINED : English Turkish
adj. kuş beyinli, salak, aptal, geri zekâlı
BIRDCAGE : English Turkish
n. kuş kafesi, kafes
BIRDCALL : English Turkish
n. kuş ıslığı
BIRDER : English Turkish
n. kuş izleyicisi, kuş seyreden, kuşları doğal ortamlarında izleyen veya onlarla ilgili araştırma yapan kimse
BIRDHOUSE : English Turkish
n. kuş evi, kuşlar için yapay olarak hazırlanmış yuva alanı; kuş kafesi, kuşhane
BIRDIE : English Turkish
n. minik kuş, küçük kuş; golfte bir vuruş
BIRDLIFE : English Turkish
n. büyük miktarda kuş; bir grup olarak belli bir bölgede yaşayan kuşlar
BIRDLIKE : English Turkish
adj. kuş gibi, kuşa benzeyen
BIRDLIME : English Turkish
n. ökse
BIRDMAN : English Turkish
n. avcı, kuşçu, pilot
BIRDS AND THE BEES : English Turkish
cinsel konular
BIRDS OF A FEATHER : English Turkish
kafadar insanlar, huyu suyu benzer olan kimseler; belli bir konuyu veya meseleyi tartışmak üzere doğaçlama bir şekilde bir araya toplanmış gayriresmî tartışma grubu (Bilgisayar)
BIRDS OF A FEATHER FLOCK TOGETHER : English Turkish
tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş
BIRDS OF A FEATHER FLY TOGETHER : English Turkish
aynı tüyün kuşları birlikte uçar, benzer insanlar birbirini bulur, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş, it bulur birbirini bulur, aynı huylu kimseler
BIRDS OF A FEATHER STICK TOGETHER : English Turkish
aynı tüyün kuşları birlikte uçar, benzer insanlar birbirini bulur, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş, it bulur birbirini bulur, aynı huylu kimseler
BIRDS OF PASSAGE : English Turkish
göçmen kuşlar, gezici kuşlar, gezgin kuşlar, mevsimlerle birlikte yer değiştiren kuşlar
BIRDSEED : English Turkish
n. kuş yemi
BIRDSEYE : English Turkish
n. bir soyadı; Clarence Birdseye (
1956) ABD'li mucit ve dondurulmuş gıda endüstrisinin kurucusu; Indiana'da (ABD) bir kasaba
BIRDSEYE : English Turkish
n. kuşgözü, ortasında bir nokta bulunan küçük dilimler desenli kumaş dokuma; bu kumaşın deseni; (Botanik) Adonis, kanavcı otu, bir çiçek türü; Clarence Birdseye tarafında yaratılmış olan geriye doğru yansıtıcısı olan bir spot ışığı
BIRDSEYE : English Turkish
adj. kuşbakışı, tepeden bakış, yukarıdan bakış; kuşların gözüne benzer benekleri olan
BIRDSONG : English Turkish
n. kuş şarkısı, kuş şakıması; kuş ötüşü, kuşların çıkardığı ses; şarkı, kuş veya başka bir hayvan tarafından çıkarılan sesler toplamı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani