Multilingual Turkish Dictionary English To Turkish

BISULFIDE : English Turkish

n. bisülfit, iki sülfürik atom içeren bileşim

BISULPHIDE : English Turkish

n. bisülfit, iki sülfürik atom içeren bileşim

BISYNC : English Turkish

"binary synchronization (ikili eşlem)"; başlıca ana bilgisayar tabanlı ağlarda kullanılan çift kodlu senkronize veri iletişiminin adı

BIT : English Turkish

n. gem; delgi, matkap; uç; bit [bilg.]; parça, kırıntı, lokma; bozuk para; nebze; eksik etek, dizgin

BIT DEPTH : English Turkish

it derinliği, piksel başına bit, bir grafik imajında her pikselde depolanan bit toplamı (Bilgisayar)

BIT ERROR RATE : English Turkish

it hata oranı, ikil hata oranı, (Telekomünikasyon) alınan hatalı bit sayısının aktarılan toplam bit sayısına oranı (yüzdelik parça olarak belirtilir), BER

BIT ERROR RATE TEST : English Turkish

it hata oranı testi, belirli bir aktarım ile ilgili bit hata oranını belirlemek için tasarlanmış olan ve özel test izleme donanımı kullanan test, BERT (Telekomünikasyon)

BIT HIS FINGERNAILS : English Turkish

tırnaklarını ısırdı, tırnaklarını kemirdi, el tırnaklarını çiğnedi, çok gergindi

BIT HIS TONGUE : English Turkish

dilini ısırdı, dilini tuttu, sessiz kaldı, hiçbir şey söylemedi, tek laf etmedi

BIT MAP : English Turkish

it haritası, bit eşlemi, bir resmin bir bit grubu olarak sunumu

BIT MAP IMAGE : English Turkish

it haritası görüntüsü, bit haritası biçiminde olan bilgisayar resmi

BIT MAPPED FONT : English Turkish

it haritalı font, her karakterin temsil ettiği harfin bir bit haritası imajından oluştuğu font

BIT OF FLUFF : English Turkish

n. işveli kadın, fıstık

BIT OF STUFF : English Turkish

(Argo) cinsel yönden çekici kimse

BIT STREAM : English Turkish

n. bit akıntısı, bit katarı, bir komünikasyon kanalı aracılığıyla aktarılan karakterler arasında parçalanmadan gerçekleştirilen devamlı veri akışı (Bilgisayar)

BIT STUFFING : English Turkish

it doldurma, bit ekleme, (Bilgisayar) aktarımdan önce bir veri akışına fazladan bit ekleme işlemi (veri ve çerçevelerin iletişim protokollerine uyumunu sağlar
veri alındıktan sonra fazladan bitler atılır)

BIT THE HAND THAT FED HIM : English Turkish

kendini besleyen eli ısırdı, yemek yediği tabağa pisledi, besle kargayı oysun gözünü, kendisine büyük yardımda bulunmuş olan kimseyi rahatsız etti

BITARTRATE : English Turkish

n. bitartarat, tartatik asit tuzu

BITBRACE : English Turkish

n. el matkabı, delgi, marangozlukta delikler açmak için kullanılan el aleti

BITCH : English Turkish

n. dişi köpek; sevimsiz şey, cadı kadın, cadı, cadaloz; fahişe

English To Turkish