Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
DE-IONIZATION : English Turkish Nuclear Science

iyonsuzlaştırma,iyonlaşmayı giderme

DEAD MAGNETIZATION : English Turkish Nuclear Science

mıknatıslık

DEAD TIME : English Turkish Nuclear Science

ölü zaman

DEAD ZONE : English Turkish Nuclear Science

ölü bölge

DEBRIS : English Turkish Nuclear Science

moloz

DEBYE LENGTH : English Turkish Nuclear Science

debye uzunluğu

DECAY : English Turkish Nuclear Science

ozunma,bozunum

DECAY CHAIN : English Turkish Nuclear Science

ozunma zinciri

DECAY CONSTANT : English Turkish Nuclear Science

ozunma/bozunum sabiti,bozunum değişmezi

DECAY CURVE : English Turkish Nuclear Science

ozunma eğrisi

DECAY HEAT : English Turkish Nuclear Science

ozunma ısısı

DECAY PARENT : English Turkish Nuclear Science

ozunan ön çekirdek

DECAY PRODUCT : English Turkish Nuclear Science

ozunma ürünü

DECAY SCHEME : English Turkish Nuclear Science

ozunma teması

DECAY SURVE/PRODUCT : English Turkish Nuclear Science

ozulma eğrisi/ürünü

DECAYLAW, RADIOACTIVE : English Turkish Nuclear Science

ozunum yasası, radyoaktif

DECIBEL (DB) : English Turkish Nuclear Science

desibel

DECODER : English Turkish Nuclear Science

kod çözücü

DECOMMISSIONING : English Turkish Nuclear Science

hizmetten çıkartma

DECOMPRESSION : English Turkish Nuclear Science

gevşetme

DECONTAMINATION : English Turkish Nuclear Science

ulaşmayı giderme,bulaşıklığın giderilmesi, radyoaktif kirliliğin temizlenmesi

DECONTAMINATION FACTOR : English Turkish Nuclear Science

temizleme faktörü,arıtma faktörü

DEDECTOR EFFICIENCY : English Turkish Nuclear Science

algılayıcı verimi

DEDECTOR, GAS FLOW RADIATION : English Turkish Nuclear Science

gaz geçişli ışınım algılayıcı

DEDECTOR, LEAK (LEAKAGE) : English Turkish Nuclear Science

kaçak algılayıcı