Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
FRESH FUEL : English Turkish Nuclear Science

taze yakıt

FRESH FUEL ELEMENT : English Turkish Nuclear Science

taze yakıt elemanı

FRESNEL ZONE : English Turkish Nuclear Science

fresnel bölgesi (yakın alan)

FRICKE DOSE METER : English Turkish Nuclear Science

fricke doz ölçer

FRONT END OF THE NUCLEAR FUEL CYCLE : English Turkish Nuclear Science

nükleer yakıt çevriminin ilk kısmı

FUEL ASSEMBLY : English Turkish Nuclear Science

yakıt demeti,yakıt topluluğu,yakıt paketi

FUEL BEHAVIOUR : English Turkish Nuclear Science

yakıt davranışı

FUEL BUNDLE : English Turkish Nuclear Science

yakıt demeti

FUEL BURNOUT : English Turkish Nuclear Science

yakıt kavrulması

FUEL CHANNEL : English Turkish Nuclear Science

yakıt kanalı

FUEL CHARGE : English Turkish Nuclear Science

yakıt yükleme,yakıt yükü

FUEL CHARGING MACHINE : English Turkish Nuclear Science

yakıt yükleme makinesi(sistemi)

FUEL CHEMISTRY : English Turkish Nuclear Science

yakıt kimyası

FUEL CIRCULATING REACTOR : English Turkish Nuclear Science

sıvı yakıtlı reaktör

FUEL CLUSTER : English Turkish Nuclear Science

yakıt demeti

FUEL CONTROL : English Turkish Nuclear Science

yakıt ile control

FUEL COOLING INSTALLATION : English Turkish Nuclear Science

yakıt soğutma tesisi veya soğutma havuzu

FUEL CYCLE : English Turkish Nuclear Science

yakıt çevrimi

FUEL DAMAGE : English Turkish Nuclear Science

yakıt hasarı

FUEL DISCHARGE : English Turkish Nuclear Science

yakıt boşaltma

FUEL DISCHARGE BURNUP : English Turkish Nuclear Science

yakıtın boşaltma yanması

FUEL DISCHARGING DEVICE : English Turkish Nuclear Science

yakıt boşaltma düzeneği

FUEL DISCHARGING MACHINE : English Turkish Nuclear Science

yakıt boşaltma makinesi

FUEL ECONOMY : English Turkish Nuclear Science

yakıt ekonomisi