Multilingual Turkish Dictionary

English To Turkish

English To Turkish
SURFACE BARRIER DETECTOR : English Turkish Nuclear Science

yüzey engelli algılayıcı,yüzey engelli dedektör

SURFACE CONTAMINATED MATERIAL : English Turkish Nuclear Science

yüzeyi kirlenmiş/bulaşmış malzeme

SURFACE CONTAMINATED OBJECT : English Turkish Nuclear Science

yüzeyi kirlenmiş cisim

SURFACE DEFECT : English Turkish Nuclear Science

yüzey kusurları

SURFACE FAULTING : English Turkish Nuclear Science

yüzey faylanması

SURFACE QUALITY : English Turkish Nuclear Science

yüzey kalitesi

SURFACE ROUGHNESS : English Turkish Nuclear Science

yüzey pürüzlülüğü

SURFACE TENSION : English Turkish Nuclear Science

yüzey gerilimi

SURFACE WAVE : English Turkish Nuclear Science

yüzey dalgası (bkz.Rayleigh dalgası)

SURFACE WAVE PROBE : English Turkish Nuclear Science

yüzey dalgası probu

SURGE METHOD : English Turkish Nuclear Science

dalgalanma yöntemi

SURGE TANK : English Turkish Nuclear Science

kabarma tankı

SURROUNDED : English Turkish Nuclear Science

kuşatılmış

SURVEILLANCE : English Turkish Nuclear Science

gözetim

SURVEY ANALYSIS : English Turkish Nuclear Science

çevresel büyük araştırma

SURVEYMETER : English Turkish Nuclear Science

ölçüm aleti,ölçüm cihazı

SUSCEPTIBILITY : English Turkish Nuclear Science

suseptibilite

SUSPENSION : English Turkish Nuclear Science

süspansiyon,katı asıltı

SV : English Turkish Nuclear Science

ievert

SWAY BRACER : English Turkish Nuclear Science

kelepçe

SWEEP : English Turkish Nuclear Science

ekranın yatay taranması

SWELLING : English Turkish Nuclear Science

şişme

SWEPT GAIN : English Turkish Nuclear Science

kz. Dac

SWIMMING-POOL REACTOR : English Turkish Nuclear Science

havuz tipi reaktör

SWINGING FIELD MAGNETIZATION : English Turkish Nuclear Science

salınan alan mıknatıslanması