Multilingual Turkish Dictionary Turkish To English

AĞARTMAK : Turkish English

v. bleach, whiten, decolor, blanch, blench, decolorize, decolour [Brit.], decolourize [Brit.]

AĞARTMAMAK : Turkish English

v. (neg. form of aðartmak) bleach, whiten, decolor, blanch, blench, decolorize, decolour [Brit.], decolourize [Brit.]

AĞARTICI : Turkish English

n. bleach

AĞARTICI MADDE : Turkish English

n. discharge

AĞAÇ : Turkish English

adj. arboreal, tree-like, pertaining to trees; living in trees

AĞAÇ : Turkish English

n. tree

AĞAÇ ALTINDA BÜYÜYEN ÇALILAR : Turkish English

n. underwood

AĞAÇ ALTINDAKİ ÇALILIK : Turkish English

n. underbrush, undergrowth

AĞAÇ BARİKAT : Turkish English

n. abatis

AĞAÇ BİTİ : Turkish English

n. plant louse

AĞAÇ BUDAMA SANATI : Turkish English

n. topiary

AĞAÇ DALLARI : Turkish English

n. upper branches (of tree)

AĞAÇ DALI : Turkish English

n. bough

AĞAÇ DİKME : Turkish English

n. arbor, arbour [Brit.]

AĞAÇ DİKME GÜNÜ : Turkish English

n. Bird Day, Arbor Day

AĞAÇ ETMEK : Turkish English

v. stand up

AĞAÇ GİBİ : Turkish English

adj. arboreous, arborescent, dendroid

AĞAÇ GÖVDESİ : Turkish English

n. bole

AĞAÇ İLE İLGİLİ : Turkish English

adj. arboreous

AĞAÇ KABUĞU : Turkish English

n. bark

AĞAÇ KABUĞU ZARI : Turkish English

n. cicatrice

AĞAÇ KABUĞUNUN ALTINDAKİ TABAKA : Turkish English

n. sap wood

AĞAÇ KABUĞUNUN İÇİ : Turkish English

n. liber

AĞAÇ KAVUNU : Turkish English

n. citron

AĞAÇ KAVUNU YEMİŞİ : Turkish English

n. citron