Multilingual Turkish Dictionary Turkish To English

YER KAPASİTESİ : Turkish English

n. seating capacity

YER KAPAĞI : Turkish English

n. sink

YER KAROSU : Turkish English

n. paving tile

YER KÖPEĞİ : Turkish English

n. ichneumon

YER LÂHANASI : Turkish English

n. kohlrabi

YER MEŞESİ : Turkish English

n. germander

YER PALAMUDU : Turkish English

n. germander

YER PARASI : Turkish English

n. toll

YER SABUNU : Turkish English

n. floor soap

YER SARSINTISI : Turkish English

n. earthquake

YER SEVİYESİ : Turkish English

n. ground level

YER SEVİYESİNDE : Turkish English

adv. level with the ground

YER TABAKASINDAKİ ÇATLAK : Turkish English

n. throw

YER VE ZAMAN KAVRAMLARI İLE İLGİLİ : Turkish English

adj. space time

YER VE ZAMAN KAVRAMLARININ DÖRT BOYUTLU BÜTÜNÜ : Turkish English

n. space time

YER VERMEK : Turkish English

v. give place to, rank

YER YARILIP İÇİNE GİRMEK : Turkish English

dissolve into thin air

YER YATAĞI : Turkish English

n. shakedown

YER YÜKSELMESİ : Turkish English

n. upthrow

YER ÇOK SERT. : Turkish English

The ground's too hard

YER ÜSTÜNDEKİ : Turkish English

adj. overground

YERALMAK : Turkish English

e in the swim, be out of the swim

YERALMAK : Turkish English

v. fall into, fall within, figure, precondition, put in an appearance, go in for, take part, rank among, partake, rank with, rank as, take a pew

YERALMAMA : Turkish English

n. default

YERALMAMAK : Turkish English

v. (neg. form of yeralmak) sit out