Multilingual Turkish Dictionary Turkish To French

OYUN TARZI : Turkish French

(sahnede) jeu [le]

OYUN YERİ : Turkish French

jeu [le]

OYUN ZARI : Turkish French

dé [le]

OYUN ÇEVİRMEK : Turkish French

manigancer

OYUNA GELMEK : Turkish French

prendre le change

OYUNBOZAN : Turkish French

trouble-fête [le][la]

OYUNBOZANLIK ETMEK : Turkish French

fausser compagnie

OYUNCAK : Turkish French

jouet [le], joujou [le], amusette [la], plaisanterie [la]

OYUNCAK ASKER : Turkish French

soldat de plomb

OYUNCAK AYI : Turkish French

ours (en peluche), nounours [le]

OYUNCAKÇI : Turkish French

imbelotier/ière [le][la]

OYUNCAKÇILIK : Turkish French

imbeloterie [la]

OYUNCU : Turkish French

joueur/euse [le][la], interprète [le][la]

OYUNCU OLMAK : Turkish French

faire du théâtre, monter sur les tréteaux

OYUNLAŞTIRMA : Turkish French

dramatisation [la]

OYUNLAŞTIRMAK : Turkish French

dramatiser

OYUNU KULLANMAK : Turkish French

voter

OZAN : Turkish French

poète [le], chantre [le]

OZON : Turkish French

ozone [le]

OZON DELİĞİ : Turkish French

trou dans la couche d'ozone

OZON TABAKASI : Turkish French

couche d'ozone Öö Öö

OĞLAK : Turkish French

"le Capricorne [le]; chevreau [le], cabri [le], biquet/te [le][la]"

OĞLAK BURCU : Turkish French

Capricorne [le]

OĞLAK DERİSİ : Turkish French

chevreau [le]

OĞLAK DÖNENCESİ : Turkish French

Tropique de Capricorne