Multilingual Turkish Dictionary Turkish To French

BOŞ KÂĞIT : Turkish French

papier blanc

BOŞ KÂĞIT VERMEK : Turkish French

(sýnavda) rendre feuille blanche

BOŞ KÜME : Turkish French

ensemble vide

BOŞ LAF : Turkish French

aliverne [la]

BOŞ LAF ETMEK : Turkish French

aliverner, papoter

BOŞ LAKIRDI : Turkish French

verbalisme [le], sornettes

BOŞ SAYFA : Turkish French

page blanche

BOŞ SÖZ : Turkish French

fadaise [la], palabre [la]

BOŞ SÖZLER SÖYLEMEK : Turkish French

palabrer

BOŞ VAKİT : Turkish French

heures de loisir, loisir [le]

BOŞ VAKİT GEÇİRMEK : Turkish French

lanterner

BOŞ VAKİTTE : Turkish French

à loisir

BOŞ VAKTİ OLMAK : Turkish French

avoir du temps de libre, être de loisir

BOŞ VER! : Turkish French

ne t'en fais pas!

BOŞ VERMEK : Turkish French

se railler, se rire de

BOŞ YER : Turkish French

place libre

BOŞ YERE : Turkish French

en pure perte, futilement, vainement

BOŞ ZAMAN : Turkish French

heures de loisir

BOŞ ZAMANLARDA : Turkish French

à moments perdus

BOŞ ŞEY : Turkish French

fumée [la]

BOŞA ALMA : Turkish French

déclenchement [le]

BOŞA ALMAK : Turkish French

déclencher

BOŞA GİTMEK : Turkish French

ne servir à rien, en pure perte

BOŞA ÇIKARMAK : Turkish French

tromper

BOŞA ÇIKMIŞ : Turkish French

déçu/e