Multilingual Turkish Dictionary

Turkish To Turkish

Turkish To Turkish
TEMAZUH : Ottoman Turkish

şakalaşmak

TEMAZUK : Ottoman Turkish

Münafıklık etmek

TEMAZÜC : Ottoman Turkish

Birbiriyle karışmak. * Şakalaşma

TEMAZÜC : Ottoman Turkish

kaynaşma

TEMAÎ : Ottoman Turkish

Genişlemek

TEMAŞA : Ottoman Turkish

f. Hoşlanarak bakmak. Seyretmek. Seyre çıkmak. Gezmek. İbretle bakmak

TEMAŞAGER : Ottoman Turkish

(Temaşakâr) f. Seyirci. İbretle etrafı temaşaya çıkmış olan

TEMAŞAGERÂN : Ottoman Turkish

(Temaşager. C.) Seyirciler. Temaşa edenler

TEMAŞAGÂH : Ottoman Turkish

f. Gam ve kederi defetmek için gezip seyredilecek yer. Eğlence mahalli

TEMAŞAHÂNE : Ottoman Turkish

f. Temaşa edecek yer. * Mc: Dünya

TEMAŞİ : Ottoman Turkish

Birbiriyle yürüyüşmek, birlikte yürümek

TEMCİD : Ottoman Turkish

Cenab-ı Hakk'ın büyüklüğünü bildirmek. Tazim ve sena etmek. * Ağırlamak. * Sabah namazı vaktinden evvel minarelerde belli makamlarda söylenen ilâhi, niyaz

TEMCİD : Ottoman Turkish

Allahın büyüklüğünü bildirme

TEMCİD PİLAVI : Ottoman Turkish

"Mc: Tekrar tekrar bahsedilen şey, daima öne sürülen madde. Mükerreren ortaya sürülen bahis, yahut söylenilen söz. (Menşei: ""Erkeğini sahura bekleyen kadının, pilavı yanmasın diye kaldırması ve soğumasın diye tekrar koyması"" diye söylenir.)"

TEMCİŞ : Ottoman Turkish

Oynatmak veya oynamak

TEMDİD : Ottoman Turkish

Devam ettirmek. Uzatmak. Uzatılmak. Sürdürmek. * Çekip uzatmak. * Tecvidde: Bir harfi uzun okumak, çekmek

TEMDİD : Ottoman Turkish

devam ettirme

TEMDİDÂD : Ottoman Turkish

devamlar, uzatmalar

TEMDİH : Ottoman Turkish

Medhetmek. Çok övmek. Mübalâğa ile medih

TEMDİHÂT : Ottoman Turkish

(Temdih. C.) Mübalâğa ile medhetmeler

TEMECCÜD : Ottoman Turkish

şeref sahibi olma. Ululanma

TEMECCÜS : Ottoman Turkish

Mecusi olmak

TEMEDDÜD : Ottoman Turkish

Çekilmek. * Uzamak. * Gerinmek

TEMEDDÜH : Ottoman Turkish

Kendi kendini övmek. Kendini beğendirmeğe çalışmak. böbürlenmek

TEMEDDÜH : Ottoman Turkish

kendini övme