Multilingual Turkish Dictionary

Turkish To Turkish

Turkish To Turkish
TENA'NU' : Ottoman Turkish

Uzak olmak, uzaklaşmak

TENA'UL : Ottoman Turkish

Nâlin giymek

TENA'UM : Ottoman Turkish

Nimetlenme, bolluk içinde yaşama

TENABÜZ : Ottoman Turkish

Ahidlerini bozmak, sözlerinde durmamak

TENACİ : Ottoman Turkish

Fısıltı ile birbirine gizli söylemek

TENACÜŞ : Ottoman Turkish

Satın almak

TENAD : Ottoman Turkish

Birbirine nidâ etmek, birbirine bağırışmak

TENADD : Ottoman Turkish

(Nudud. den) Dağılma, darmadağın ve perişan olma. * Birbirinden ürkme

TENADİ : Ottoman Turkish

Birbirine nida etmek, çağırmak. * Bir araya toplanma

TENADÜM : Ottoman Turkish

(Nedem. den) Birbiriyle konuşma. Sohbet

TENADÜR : Ottoman Turkish

Azalma, nâdirleşme

TENADÜS : Ottoman Turkish

Birbirine lâkap koyup bağırışmak

TENAFFUH : Ottoman Turkish

"şişmek. "" Uf, tüf, ah ve oh"" demek."

TENAFFUT : Ottoman Turkish

Çok kızma, hiddetlenme

TENAFİ : Ottoman Turkish

Birbirine zıt ve muhâlif olma

TENAFÜR : Ottoman Turkish

Birbirinden kaçmak. Ürkmek. * Uzağa çekilmek. * Bir mes'elenin halli için hâkime başvurmak. * Edb: Kulağa hoş gelmeyen hece veya kelimelerin bir arada bulunması

TENAFÜR-Ü KULÛB : Ottoman Turkish

Kalblerin birbirinden nefret etmesi

TENAFÜS : Ottoman Turkish

(C.: Tenâfüsât) Hased etme. Çekememe

TENAGGUM : Ottoman Turkish

Şarkı söylemek

TENAGGUM : Ottoman Turkish

nağme yapma

TENAGGUŞ : Ottoman Turkish

Hareket etmek

TENAHHİ : Ottoman Turkish

Bir yana çekilme, alarga durma. * Irak olma

TENAHHUM : Ottoman Turkish

Tükürmek. * Asık suratlı olmak, ekşi yüzlü olmak

TENAHİ : Ottoman Turkish

Son bulma, bitme, tükenme. * Yasağı kabul ile geri durmak

TENAHNUH : Ottoman Turkish

Öksürerek boğazını açmak, öksürmek. Öhö öhö demek. * Fık: Zaruret olmasa bu öksürük namazı bozar