Multilingual Turkish Dictionary

Turkish To Turkish

Turkish To Turkish
TEŞETTÜT : Ottoman Turkish

dağınıklık, çatallaşma

TEŞEVVUK : Ottoman Turkish

şevklenme, istek gösterme, arzu etme, sevinme

TEŞEVVÜH : Ottoman Turkish

Çirkinlik

TEŞEVVÜŞ : Ottoman Turkish

Karma karışık olma. * Bulanıklık, karışıklık

TEŞEVVÜŞ : Ottoman Turkish

karışıklık, bulanıklık

TEŞEVVÜŞÂT : Ottoman Turkish

ulanıklıklar

TEŞEYTUN : Ottoman Turkish

Yaramazlık etmek

TEŞEYYU' : Ottoman Turkish

Şiilik taslamak. Şii olma. (Bak: Şia) * Vedalaşmak. * Ardınca ve peşinden gitmek

TEŞEYYUH : Ottoman Turkish

Şeyh olduğunu iddia etmek. Şeyhlik taslama. * İhtiyarlama, yaşlanma

TEŞEYYÛ : Ottoman Turkish

şiîleşen

TEŞEYYÜB : Ottoman Turkish

(C.: Teşeyyübât) İhmalcilik, kayıtsızlık

TEŞEYYÜD : Ottoman Turkish

Yükseltme. Sağlamlaştırma

TEŞEYYÜH : Ottoman Turkish

(Şeyh. den) İhtiyarlama. * Şeyhlik iddiasında bulunma

TEŞEZZİ : Ottoman Turkish

Pâre pâre olmak. Pârelenmek

TEŞEZZÜB : Ottoman Turkish

Dağılma, dağınık olma

TEŞEZZÜN : Ottoman Turkish

Yoğun ve katı olmak

TEŞEZZÜR : Ottoman Turkish

Ayrılmak. * Korkmak. * Hazırlanmak. * Davara binmek

TEŞFİ' : Ottoman Turkish

Şefaat etmek, affı için sebep olmak

TEŞFİYE : Ottoman Turkish

(Şifâ. dan) İyileştirme, şifalandırma

TEŞHİR : Ottoman Turkish

Göz önüne serme, gösterme. Sergi serip âleme ilân etme. * Meşhur ve nâmdâr kılmak. * Kılıç sıyırma

TEŞHİR : Ottoman Turkish

serme, gösterme

TEŞHİR-İ SİLÂH : Ottoman Turkish

Silâh çekme

TEŞHİRGÂH : Ottoman Turkish

f. Sergi yeri, herkese gösterme yeri

TEŞHİRGÂH : Ottoman Turkish

sergi yeri

TEŞHİRGÂH-I ENÂM : Ottoman Turkish

f. Mahlukatın herkese gösterildiği yer, dünyâ