Multilingual Turkish Dictionary

Turkish To Turkish

Turkish To Turkish
İ'TİSAM : Ottoman Turkish

İstediğini vermek

İ'TİSAR : Ottoman Turkish

Zorluk, güçlük, meşakkat

İ'TİSAS : Ottoman Turkish

Gece gezip dolaşma, devriye vazifesini görme

İ'TİTAF : Ottoman Turkish

Bir şeye örtünme, bürünme

İ'TİVA : Ottoman Turkish

Bükme veya bükülme

İ'TİYAD : Ottoman Turkish

(İtiyat) Alışkanlık. Huy. Âdet. Âdet edinmek

İ'TİYAK : Ottoman Turkish

Alıkoymak, engel olmak, mani olmak

İ'TİYAN : Ottoman Turkish

Dik dik bakma, gözünü dikme. * Yardım etme

İ'TİYAŞ : Ottoman Turkish

Geçinme. İdareli yaşama.İ'TİZA'
Bir kavim veya kimseye bağlı bulunma

İ'TİZAD : Ottoman Turkish

Yardım etme. Muavenette bulunma. * Yardım ve imdat isteme. * Bir şeyi kol üzerine alma

İ'TİZAL : Ottoman Turkish

Ehl-i Sünnet olan hak mezhebden ayrılıp hakka aykırı başka yola sapmak. Mu'tezile olmak. (Bak: Mutezile)

İ'TİZAM : Ottoman Turkish

(İtizam) Büyüklük kazanmak. Azametlenmek. Büyüklenmek

İ'TİZAR : Ottoman Turkish

Kusurunu bilerek özür dilemek. Kusurunu beyan edip ve anlayıp af dilemek. (Takdire şayan güzel bir haslettir.)

İ'TİZAZ : Ottoman Turkish

Kendini aziz, izzetli saymak

İ'TİŞA' : Ottoman Turkish

Akşam vakti yola çıkma

İ'VAR : Ottoman Turkish

Bir gözünü kör etme, tek göz bırakma

İ'VİCAC : Ottoman Turkish

Doğru davranmamak, eğri büğrü olmak. Hamlık. * Hakkı bâtıl, bâtılı hak göstermek

İ'ZAB : Ottoman Turkish

Suyu temizleme. * Vazgeçme. * Azaba düşürme veya düşürülme

İ'ZAM : Ottoman Turkish

Göndermek. Yollamak

İ'ZAZ : Ottoman Turkish

Hürmet etmek. Ağırlamak. İkram etmek. Aziz kılmak. Galip gelmek

İ'ZAZEN : Ottoman Turkish

İkram ederek, ağırlayarak

İ'ŞA' : Ottoman Turkish

Akşam yemeği verme

İA' : Ottoman Turkish

Koyun sürmek, koyun gütmek

İAB : Ottoman Turkish

Kökünden koparmak

İAD : Ottoman Turkish

Korkutmak, tehdit etmek. Vaidde bulunmak