Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
GELENEKÇİ : Turkish Turkish

geleneklere bağlı (kimse)

GELENEKÇİLİK : Turkish Turkish

toplumsal kurumları ve inançları yalnızca geçmişten süregeldikleri için benimseyen, saygın tutan, destekleyen, yeni kültür öğelerini ise değersiz sayan tutum ya da öğreti

GELENEKLEŞMEK : Turkish Turkish

gelenek durumuna gelmek

GELENEKLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

ir şeyi gelenek durumuna getirmek

GELENEKSEL : Turkish Turkish

geleneğe dayanan, gelenekle ilgili olan, °ananevi

GELENEKSEL DİLBİLGİSİ : Turkish Turkish

dilbilim öncesi dil çalışmalarında bulunan yaklaşım ve çözümlemeler için kullanılan terim

GELENİ : Turkish Turkish

ir tür kemirgen hayvan

GELGEÇ : Turkish Turkish

yerleşik, temelli olmayan geçici

GELGEÇ : Turkish Turkish

ir iş üzerinde sürekli olarak durmayan, sebatsız

GELGEL : Turkish Turkish

albeni, alım

GELGEL : Turkish Turkish

aşa takılan elmas ya da altın iğne

GELGELELİM : Turkish Turkish

fakat, ama, ancak, ne(var) ki, °lakin

GELGELLİ : Turkish Turkish

gelgeli olan, alımlı

GELGİT, -Tİ : Turkish Turkish

oşuna gidip gelme

GELGİT, -Tİ : Turkish Turkish

ay ve güneş'in yeryuvarı üzerindeki çekim güçleri nedeniyle deniz yüzünde, özellikle anadenizlerde su düzeyinin alçalması, kabarması olayı, °meddücezir

GELGİTÖLÇER : Turkish Turkish

gelgiti ölçmeye yarayan araç ya da aygıt

GELİMLİ : Turkish Turkish

gelinen

GELİN : Turkish Turkish

evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız ya da yeni evlenmiş kadın

GELİN : Turkish Turkish

ir kimsenin oğlunun karısı

GELİN : Turkish Turkish

aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın

GELİN ALAYI : Turkish Turkish

gelini damat evine götürmek için gidenlerin hepsi

GELİN ALICI : Turkish Turkish

gelini götürmek için oğlan evinden gelen kimse

GELİN ALMAK : Turkish Turkish

erkeğe bir eş bulmak

GELİN ALMAK : Turkish Turkish

gelini baba evinden özel bir törenle alıp güvey evine götürmek

GELİN BOĞAN : Turkish Turkish

- gelinboğan