Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
GİZLEMEK : Turkish Turkish

ilerek ve isteyerek bir olguyu haber vermemek

GİZLEMEK : Turkish Turkish

(soyut bir şeyi) örtmek, söylememek

GİZLENİLMEK : Turkish Turkish

gizlenmek eylemi yapılmak, saklanmak

GİZLENİLMEK : Turkish Turkish

gizli tutulmak

GİZLENİŞ : Turkish Turkish

gizlenmek eylemi ya da biçimi

GİZLENMEK : Turkish Turkish

kendi kendini gizlemek, saklanmak

GİZLENMEK : Turkish Turkish

gizlenilmek, gizli tutulmak

GİZLEYİŞ : Turkish Turkish

gizlemek eylemi ya da biçimi

GİZLİ : Turkish Turkish

görünmeyecek durumda yerle?tirilmi?

GİZLİ : Turkish Turkish

görünmez, belli olmaz bir durumda olan

GİZLİ : Turkish Turkish

aşkalarından saklanan, duyurulmayan, saklı kalan, °mahrem

GİZLİ : Turkish Turkish

niteliği anlaşılmayan, bilinmeyen

GİZLİ : Turkish Turkish

giz, sır

GİZLİ : Turkish Turkish

saklı olarak, saklayarak, gizlice

GİZLİ CELSE ( YA DA DURUŞMA) : Turkish Turkish

ilgililerden başkasının katılmasına ve dinlemesine izin verilmeyen duruşma

GİZLİ DİKİŞ : Turkish Turkish

ameliyat sonrası belli belirsiz olan dikiş, estetik dikiş

GİZLİ DİN TAŞIMAK : Turkish Turkish

din ya da inancını kimseye bildirmemek

GİZLİ GİZLİ : Turkish Turkish

gizli olarak, saklayarak

GİZLİ KAPAKLI : Turkish Turkish

aşkalarına duyurulmayan, kimseye haber verilmeyerek yapılan (iş)

GİZLİ KAPAKLI : Turkish Turkish

açık, anlaşılır olmayan (söz, konuşma)

GİZLİ OTURUM : Turkish Turkish

genellikle ilgililerden başkasının katılmasına, dinlemesine izin verilmeyen toplantı

GİZLİ OY : Turkish Turkish

ir işlemin herhangi bir kurulun oyuna bağlı olması durumunda, oy verecek olanların oylarını gizli olarak vermeleri yöntemi

GİZLİ POLİS : Turkish Turkish

milli emniyet teşkilatı görevlisi

GİZLİ ŞEKER : Turkish Turkish

açık belirti vermeyen şeker hastalığı

GİZLİ SITMA : Turkish Turkish

kendini belli etmeyen sıtma