Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
GÖN : Turkish Turkish

tabaklanmış deri

GÖN : Turkish Turkish

kösele

GÖN : Turkish Turkish

hayvan derisi

GÖNÇ : Turkish Turkish

zengin, varlıklı

GONCA : Turkish Turkish

henüz açılmamış ya da açılmak üzere olan çiçek

GÖNCÜ : Turkish Turkish

ham ya da işlenmiş deri satan kimse

GÖNCÜ : Turkish Turkish

ayakkabı tamircisi

GÖNDER : Turkish Turkish

ayrak çekilen direk

GÖNDER : Turkish Turkish

üvendire

GÖNDER : Turkish Turkish

kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan ucunda metal olan ağaç sopa

GÖNDEREN : Turkish Turkish

ir gönderiyi, mektubu vb. yollayan kimse

GÖNDERİ : Turkish Turkish

ir yerden bir yere özellikle postayla gönderilen paket, telgraf, mektup vb

GÖNDERİ : Turkish Turkish

yolcu etme, uğurlama

GÖNDERİLMEK : Turkish Turkish

göndermek eylemi yapılmak ya da göndermek eylemine konu olmak

GÖNDERİŞ : Turkish Turkish

göndermek eylemi ya da biçimi

GÖNDERLİ : Turkish Turkish

gönderi olan

GÖNDERME : Turkish Turkish

göndermek eylemi, °irsal

GÖNDERME : Turkish Turkish

(sözlükçülükte) bir madde tanımlanırken okuru, ilgisi nedeniyle başka maddeye yollama, °atıf

GÖNDERME : Turkish Turkish

ir konuşma ya da yazıda başka kaynaklarla, olaylarla bağlantı kurma

GÖNDERME BELGESİ : Turkish Turkish

ir yere gönderilen eşyanın listesi, °irsaliye

GÖNDERME YAPMAK : Turkish Turkish

ir konuşma ya da yazıda başka kaynaklarla, olaylarla bağlantı kurmak

GÖNDERMEK : Turkish Turkish

(bir kimseyi ya da şeyi) bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını,gitmesini sağlamak, irsal etmek

GÖNDERMEK : Turkish Turkish

yetki vererek gitmesini sağlamak

GÖNDERMEK : Turkish Turkish

ir kaynaktan çıkıp gelmek, ulaşmak

GÖNDERMEK : Turkish Turkish

yolcu etmek