Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
GÜRÜLTÜYE GELMEK : Turkish Turkish

(bir iş, bir düşünce vb.) telaş ve karışıklığa rastlayarak ilgi çekmemek

GÜRÜLTÜYE GETİRMEK : Turkish Turkish

(bir işi, bir düşünceyi) telaş ve karışıklık yaratarak unutturup ilgi çekmez duruma getirmek

GÜRÜLTÜYE GETİRMEK : Turkish Turkish

söz kalabalığından, eylem karışıklığından yararlanarak istediğini elde etmek

GÜRÜLTÜYE GİTMEK : Turkish Turkish

telaş ve karışıklığa gelerek değeri anlaşılmayıp unutulmak, araya gitmek

GÜRÜLTÜYE PABUÇ BIRAKMAMAK : Turkish Turkish

korku duymadan dilediği gibi davranmak

GURUP ETMEK : Turkish Turkish

(güneş için) batmak

GURUP, -BU : Turkish Turkish

ir gökcisminin (ay, güneş, yıldız) gözerimi altına inmesi

GURUP, -BU : Turkish Turkish

özellikle güneş'in batması, batış

GURUPRENGİ, -Nİ : Turkish Turkish

turuncuya çalan kırmızı

GURUPRENGİ, -Nİ : Turkish Turkish

u renkte olan

GURUR : Turkish Turkish

özsaygı, onur, şeref, haysiyet

GURUR : Turkish Turkish

övünme, kurum, çalım

GURUR : Turkish Turkish

kendini beğenme, büyüklenme, kibir

GURURLANIŞ : Turkish Turkish

gururlanmak eylemi ya da biçimi

GURURLANMA : Turkish Turkish

gururlanmak eylemi, onur

GURURLANMAK : Turkish Turkish

övünmek, büyüklenmek, kurumlanmak

GURURLU : Turkish Turkish

kendi kişiliğine önem veren, onurlu, °mağrur

GURURLU : Turkish Turkish

kurumlu, çalımlı

GURURLUCA : Turkish Turkish

gururlu bir biçimde (olan)

GURURUNU OKŞAMAK : Turkish Turkish

yüzüne karşı değerlerini belirterek bir kimseyi duygulandırmak

GÜRZ : Turkish Turkish

silah olarak kullanılan ağır topuz

GUŞA : Turkish Turkish

(arnavutçadan) (.'-) hek. guatr, °cedre

GUSLETMEK : Turkish Turkish

(ıslamda) dinsel amaçla yıkanmak, gusül aptesi almak

GUSTO : Turkish Turkish

eğeni, °zevk

GUSTOLU : Turkish Turkish

üstün beğenili, zevkli