Multilingual Turkish Dictionary Turkish

HAREKETSİZLEŞMEK : Turkish Turkish

hareketsiz duruma gelmek, hareket etme yeteneğini yitirmek

HAREKETSİZLİK : Turkish Turkish

hareketsiz olma durumu

HAREKİ : Turkish Turkish

devimsel

HARELEME : Turkish Turkish

ir kumaş, metal vb. yüzeye hareli görünüm verme

HARELEMEK : Turkish Turkish

ir kumaş, metal vb. yüzeye hareli görünüm vermek

HARELENMEK : Turkish Turkish

kımıldadıkça üzerinde parlak çizgiler görünmek, dalgalanmak

HARELİ : Turkish Turkish

haresi olan

HAREM : Turkish Turkish

saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm

HAREM : Turkish Turkish

u bölümde oturan kadınların tümü

HAREM : Turkish Turkish

karı, eş

HAREM KÂHYASI : Turkish Turkish

haremin alışverişine bakan erkek görevli

HAREMAĞASI, -NI : Turkish Turkish

osmanlı saraylarında ve büyük konaklarda haremle selamlık arasında hizmet gören hadım, zenci köle, hadımaağası

HAREMLİK : Turkish Turkish

saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm, "selamlık" karşıtı

HAREMLİK : Turkish Turkish

karılık, eşlik

HAREMLİK SELAMLIK OLMAK : Turkish Turkish

ir yerde kadınlar ayrı, erkekler ayrı oturmak

HARF, -Fİ : Turkish Turkish

dilde sesleri gösteren ve abeceyi oluşturan imlerden her biri

HARFENDAZ : Turkish Turkish

onur kırıcı, iğneleyici söz söyleyen

HARFİ HARFİNE : Turkish Turkish

tastamam, uygun, gerçekte olduğu gibi

HARFİYEN : Turkish Turkish

harfi harfine, hiçbir değişiklik yapmadan

HARFLER : Turkish Turkish

ilk basım denemelerinde kullanılmış olan köşeli harfler

HARFLİ : Turkish Turkish

ıçinde belirtilen sayıda harfi olan sözcük

HARFLİ : Turkish Turkish

ıçinde belli bir harfi ya da istenilen nitelikte harfi bulunan

HARHARYAS : Turkish Turkish

harharyasgillerden çok tehlikeli bir balık türü (carcharhinuslamia)

HARHARYASGİLLER : Turkish Turkish

köpekbalıkları takımına giren bir familya

HARI BAŞINA VURMAK : Turkish Turkish

çok kızmak; azmak, kendini tutamayacak duruma gelmek