Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HİÇÇİLİK : Turkish Turkish

tüm gerçek ve değerleri yadsıyan, gerçeğin, nesnel bir temeli olmadığını ileri süren görüş, yokçuluk, °nihilizm

HİÇÇİLİK : Turkish Turkish

her türlü siyasal düzeni yadsıyan, toplumun birey üzerinde hiçbir baskısını kabul etmeyen görüş, yokçuluk, °nihilizm

HİÇE SAYMAK ( YA DA HİÇE İNDİRGEMEK) : Turkish Turkish

önemsememek, önem vermemek

HİCİV ETMEK : Turkish Turkish

- hicvetmek

HİCİV, -CVİ : Turkish Turkish

yergi

HIÇKIRA HIÇKIRA : Turkish Turkish

hıçkırarak, hıçkırıklarla

HIÇKIRIK : Turkish Turkish

çok yemek yeme ya da sinirsel bir nedenle ve istemsiz olarak diyafram kasının kasılmasıyla hava akciğerlere geçerken boğazdan çıkan ve düzgün aralıklarla yinelenen hık hık sesi

HIÇKIRIK : Turkish Turkish

ağlarken çıkan ses

HIÇKIRIK TUTMAK : Turkish Turkish

sürekli olarak hıçkırmak

HIÇKIRIŞ : Turkish Turkish

hıçkırmak eylemi ya da biçimi

HIÇKIRMA : Turkish Turkish

hıçkırmak eylemi

HIÇKIRMAK : Turkish Turkish

oğazdan hıçkırık sesi çıkarmak

HIÇKIRMAK : Turkish Turkish

ıçini çekerek ağlamak

HIÇKIRTMAK : Turkish Turkish

hıçkırmasına neden olmak

HİÇLEMEK : Turkish Turkish

önem vermemek, yok saymak

HİÇLEŞTİRME : Turkish Turkish

kendini hiçleştirmek eylemi

HİÇLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

kendi benliğinde hiçliği kabul etmek

HİÇLİK : Turkish Turkish

hiç olma, yok olma durumu

HİÇLİK : Turkish Turkish

ir kimsenin, bir şeyi değersizliği önemsizliği

HİÇLİK : Turkish Turkish

yadsıma sonucu, gerçekteki belirlenimlerin, özelliklerin, durumların ortadan kaldırılması sonucu bir şeyin varolmayışı, yokluk

HİCRAN : Turkish Turkish

özlenen, sevilen bir yerden ya da bir kimseden ayrı kalma, ayrılık

HİCRAN : Turkish Turkish

ayrılığın neden olduğu onulmaz acı

HİCRET ETMEK : Turkish Turkish

göç etmek

HİCRET, -Tİ : Turkish Turkish

göç

HİCRET, -Tİ : Turkish Turkish

ıslam takviminde tarih başı sayılan, hz. muhammet'in mekke'den medine'ye göç etme olayı