Turkish
HİMAYE GÖRMEK : Turkish Turkish
(biri tarafından) korunmak, kayırılmak, gözetilmek
HİMAYECİ : Turkish Turkish
himaye eden, koruyan, korumacı
HİMAYECİLİK : Turkish Turkish
himayeci olma durumu, korumacılık
HİMAYELİ : Turkish Turkish
korumaya alınmış, korunan
HİMAYESİNE ALMAK : Turkish Turkish
koruyucusu olmak, korumak, kanat germek
HİMAYESİZ : Turkish Turkish
himayeden yoksun, korumasız
HIMBIL : Turkish Turkish
uyuşuk, tembel
HIMBILLIK : Turkish Turkish
hımbıl olma durumu
HİMEN : Turkish Turkish
kızlık zarı
HIMHIM : Turkish Turkish
sesleri genizden çıkararak konuşan (kimse)
HIMHIM : Turkish Turkish
sesleri genizden çıkararak
HIMHIMLAMA : Turkish Turkish
urun ve genizdeki bozukluğun neden olduğu ses değişikliği
HIMHIMLIK : Turkish Turkish
hımhım olma durumu
HIMIŞ : Turkish Turkish
kerpiç ya da tuğlayla örülmüş ahşap duvar
HİMMET ETMEK : Turkish Turkish
yardım etmek, emek vermek
HİMMET, -Tİ : Turkish Turkish
yardım, kayırma
HİMMET, -Tİ : Turkish Turkish
çalışma, emek, gayret
HİMMETİN VAR OLSUN : Turkish Turkish
teşekkür için söylenir
HİN : Turkish Turkish
kurnaz, cin fikirli (kimse)
HINAZA : Turkish Turkish
ıçten pazarlıklı, sinsi, hain
HINÇ : Turkish Turkish
öç almayı güden öfke, °gayz
HINÇ ( YA DA HINÇINI) ALMAK : Turkish Turkish
öç (ya da öcünü) almak
HINCAHINÇ : Turkish Turkish
ağzına kadar, tıka basa dolu (olarak), dopdolu
HINÇINI ÇIKARMAK : Turkish Turkish
öcünü almak
HINÇLI : Turkish Turkish
hıncı olan, öç alma duygusu taşıyan, öfkeli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani