Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HIRLAMAK : Turkish Turkish

kızgınlıkla ters tehditkâr konuşmak

HIRLAŞMA : Turkish Turkish

ağız kavgası, çekişme, dalaşma, °niza

HIRLAŞMAK : Turkish Turkish

karşılıklı hırlamak

HIRLAŞMAK : Turkish Turkish

ağız kavgasına girişmek, dalaşmak

HIRLATMAK : Turkish Turkish

hırlamasına neden olmak

HIRLAYIŞ : Turkish Turkish

hırlamak eylemi ya da biçimi

HIRLI : Turkish Turkish

ışinde doğru, uslu, iyi (kimse)

HIRLI : Turkish Turkish

yaramaz, düzenbaz, kötü (kimse)

HIRLI MIDIR, HIRSIZ MIDIR : Turkish Turkish

ir kimsenin ahlakı, kişiliği hakkında kuşku duyulduğunda kullanılır

HIRPADAK, HARPADAK : Turkish Turkish

ansızın

HIRPADAK, HARPADAK : Turkish Turkish

tıpatıp

HIRPALAMAK : Turkish Turkish

örselemek, yıpratmak

HIRPALAMAK : Turkish Turkish

(birini) sarsmak, dövmek

HIRPALAMAK : Turkish Turkish

ıtip kakmak, azarlamak ya da yıpratmak

HIRPALANIŞ : Turkish Turkish

hırpalanmak eylemi ya da biçimi

HIRPALANMAK : Turkish Turkish

hırpalamak eylemine konu olmak ya da hırpalamak eylemi yapılmak

HIRPALATMAK : Turkish Turkish

hırpalanmasına neden olmak

HIRPALAYIŞ : Turkish Turkish

hırpalamak eylemi ya da biçimi

HIRPANİ : Turkish Turkish

perişan kılıklı, °derbeder

HIRPANİLİK : Turkish Turkish

hırpani olma durumu

HIRS : Turkish Turkish

ir şeyi elde etmek için duyulan güçlü istek, tutku

HIRS : Turkish Turkish

öfke, kızgınlık

HIRS BÜRÜMEK : Turkish Turkish

- gözünü hırs bürümek

HIRSINI ALAMAMAK : Turkish Turkish

öfkesini yenememek

HIRSIZ : Turkish Turkish

aşkasının olan bir şeyi gizlice alan, çalan (kimse), uğru