Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
İCABET ETMEK : Turkish Turkish

çağrı üzerine gitmek

İCABET ETMEK : Turkish Turkish

ir buyruğa, bir isteğe uygun olarak davranmak

İCABET, -Tİ : Turkish Turkish

ir çağrıyı yerine getirme, bir çağrıya gitme

İCABET, -Tİ : Turkish Turkish

ir buyruk ya da isteğe uyma, kabul etme, razı olma

İÇAĞA, İÇAĞASI : Turkish Turkish

vezirlerin gözde uşağı

İÇAKIŞLI : Turkish Turkish

akarsuları sürekli aksa da denize ulaşamayan (bölge)

İÇAKIŞLILIK : Turkish Turkish

ıçakışlı bölgenin özelliği

İCAP : Turkish Turkish

gerek, gereklik, ister, °lüzum

İCAP : Turkish Turkish

olumlama

İCAP ETMEK : Turkish Turkish

gerekmek

İCAP ETTİRMEK : Turkish Turkish

gerektirmek

İCAPINA BAKMAK : Turkish Turkish

gereğini yerine getirmek

İCAPINA BAKMAK : Turkish Turkish

ir kimseyi yok etmek, ortadan kaldırmak

İCAPINDA : Turkish Turkish

gerekince, gerekirse

İCAR : Turkish Turkish

kira

İCARA VERMEK : Turkish Turkish

kiraya vermek

İÇASALAK : Turkish Turkish

konakçının içinde yaşayan asalak

İÇASALAKLIK : Turkish Turkish

ıçasalakların yaşam biçimi

İCAT : Turkish Turkish

yeni bir şey yaratma, bulma

İCAT : Turkish Turkish

gerçekmiş gibi gösterme çabası

İCAT ÇIKARMAK : Turkish Turkish

hoş görülmeyen yeni bir huy, davranış göstermek ya da yadırganan bir yol tutmak

İCAT ÇIKARMAK : Turkish Turkish

ortaya gereği olmayan bir sorun atmak

İCAT ETMEK : Turkish Turkish

ilk kez yeni bir şey yaratmak

İCAT ETMEK : Turkish Turkish

ir şeyi gerçekmiş gibi göstermek

İCAZ : Turkish Turkish

az sözle çok şey anlatma