Multilingual Turkish Dictionary Turkish

DEYİŞ : Turkish French

dire [le], ton [le]

DEZAVANTAJ : Turkish French

désadvantage [le]

DEZENFEKSİYON : Turkish French

désinfection [la]

DEZENFEKTAN : Turkish French

désinfectant/e

DEZENFEKTE ETMEK : Turkish French

désinfecter

DEĞER : Turkish French

valeur [la], prix [le], mérite [le], estime [la], portée [la]

DEĞER ARTIMI : Turkish French

plus-value [la]

DEĞER BİÇİLMEZ : Turkish French

inappréciable

DEĞER BİÇME : Turkish French

estimation [la], évaluation [la], appréciation [la]

DEĞER BİÇMEK : Turkish French

apprécier, évaluer, estimer, expertiser, priser

DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ : Turkish French

dépréciation [la]

DEĞER DÜŞÜRÜCÜ : Turkish French

avilissant/e

DEĞER GÖSTERİCİ : Turkish French

estimatif/ive

DEĞER KAZANDIRMAK : Turkish French

poser

DEĞER KAZANMAK : Turkish French

prendre de la valeur

DEĞER OLMAK : Turkish French

mériter

DEĞER VERME : Turkish French

appréciation [la], estime [la]

DEĞER VERMEK : Turkish French

apprécier, considérer, estimer, priser

DEĞER VERMEMEK : Turkish French

mésestimer

DEĞERDEN DÜŞME : Turkish French

déconsidération [la], discrédit [le], moins-value [la]

DEĞERDEN DÜŞMEK : Turkish French

perdre

DEĞERDEN DÜŞÜRME : Turkish French

dépréciation [la]

DEĞERDEN DÜŞÜRMEK : Turkish French

avilir, déconsidérer, décrier

DEĞERİ DÜŞME : Turkish French

dévalorisation [la]

DEĞERİNDE OLMAK : Turkish French

valoir