Multilingual Turkish Dictionary Turkish

GÜNEŞLİ : Turkish French

ensoleillé/e

GÜNEŞLİK : Turkish French

garde-vue [le], parasol [le], pare-soleil [le]

GÜNEŞLİLİK : Turkish French

ensoleillement [le]

GÜNEŞTE : Turkish French

au soleil

GÜNEŞTE YANMAK : Turkish French

onzer

GÜNLÜK : Turkish French

actuel/le, courant/e, diurne, quotidien/ne

GÜNLÜK AĞACI : Turkish French

styrax [le]

GÜNLÜK ELBİSELER : Turkish French

petit tenue

GÜNLÜK İŞLER : Turkish French

affaires courantes

GÜNLÜK OLAYLAR : Turkish French

actualité [la]

GÜNLÜK TUTMAK : Turkish French

tenir de journal

GÜNLÜK YAKMAK : Turkish French

encenser

GÜNLÜK YAŞAM : Turkish French

quotidien [le]

GÜNLÜK YAŞAMDA : Turkish French

dans la vie courante

GÜNÖTE : Turkish French

aphélie [le]

GÜNÜ GÜNÜNE : Turkish French

au jour le jour

GÜNÜMÜZDE : Turkish French

aujourd'hui, de nous jours

GÜNÜN BİRİNDE : Turkish French

un beau jour

GÜNÜN KONUSU : Turkish French

actualité [la]

GÜNÜN KONUSU OLMAK : Turkish French

défrayer la chronique

GÜNÜN YEMEĞİ : Turkish French

plat du jour

GÜNÜNDE : Turkish French

à jour nommé

GÜNÜNÜ GÜN ETMEK : Turkish French

vivre au jour le jour

GÜPEGÜNDÜZ : Turkish French

en plein jour, grand jour

GÜR : Turkish French

abondant, dense, fort/e, (ses) ample, dru/e, fourni/e, touffu/e, vigoureux/euse