Multilingual Turkish Dictionary Turkish

SORUMLULUK : Turkish French

esponsabilité [la]

SORUMLULUĞU ÜSTÜNE ALMAK : Turkish French

endosser

SORUMLULUĞUNU YÜKLENMEK : Turkish French

avoir la charge de

SORUMLULUĞUNU ÜSTLENMEK : Turkish French

épondre de

SORUMSUZ : Turkish French

irresponsable

SORUMSUZLUK : Turkish French

irresponsabilité [la]

SORUN : Turkish French

problème [le], affaire [la], question [la], chose [la], ennui [le], problématique [la]

SORUNLARI OLMAK : Turkish French

avoir des ennuis

SORUŞTURMA : Turkish French

enquête [la], investigation [la], information [la], inquisition [la], informé [le]

SORUŞTURMA YAPMAK : Turkish French

informer, s'enquérir

SORUŞTURMAK : Turkish French

enquêter, s'enquérir

SORUŞTURUCU : Turkish French

enquêteur/euse [le][la]

SOS : Turkish French

sauce [la]

SOSİS : Turkish French

saucisse [la]

SOSYAL : Turkish French

social/e

SOSYAL BİLİMLER : Turkish French

science sociales

SOSYAL DEMOKRAT : Turkish French

social-démocrate [le][la]

SOSYAL GÜVENLİK : Turkish French

sécurité sociale

SOSYAL HİZMET : Turkish French

service social

SOSYAL SİGORTA : Turkish French

assurance sociale

SOSYAL SİGORTALAR : Turkish French

assurances sociales

SOSYAL SINIF : Turkish French

couches sociales

SOSYAL TABAKA : Turkish French

couches sociales

SOSYALİST : Turkish French

socialiste

SOSYALİZASYON : Turkish French

socialisation [la]