Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ÖĞLE YEMEĞİ YEMEK : Turkish French

déjeuner, luncher

ÖĞLEDEN SONRA : Turkish French

tantôt

ÖĞLEDEN ÖNCE : Turkish French

matinée [la]

ÖĞLEN : Turkish French

à midi

ÖĞLENDE : Turkish French

à midi

ÖĞLEYE DOĞRU : Turkish French

vers midi

ÖĞLEYİN : Turkish French

à midi

ÖĞRENCİ : Turkish French

élève [le], écolier/ière [le][la], (üniversitede) étudiant/e [le][la]

ÖĞRENCİ KARNESİ : Turkish French

livret scolaire, bulletin [le]

ÖĞRENCİ MEVCUDU : Turkish French

effectif [le]

ÖĞRENCİ SERVİSİ : Turkish French

amassage scolaire

ÖĞRENCİ SİCİLİ : Turkish French

livret scolaire

ÖĞRENCİ YURDU : Turkish French

internat [le]

ÖĞRENCİ ÇANTASI : Turkish French

cartable [le]

ÖĞRENİM : Turkish French

études, éducation [la], instruction [la], cours [le]

ÖĞRENİM GÖRMEK : Turkish French

étudier

ÖĞRENİM SÜRESİ : Turkish French

scolarité [la]

ÖĞRENİM YAPMAK : Turkish French

faire ses études

ÖĞRENME : Turkish French

étude [la], instruction [la]

ÖĞRENMEK : Turkish French

apprendre, être informé, étudier

ÖĞRETİ : Turkish French

doctrine [la]

ÖĞRETİCİ : Turkish French

didactique, enseignant/e, instructeur, instructif/ive

ÖĞRETİM : Turkish French

enseignement [le], instruction [la], leçon [la], scolarisation [la]

ÖĞRETİM DENETÇİSİ : Turkish French

censeur [le]

ÖĞRETİM GÖREVLİSİ : Turkish French

chargé de cours, universitaire [le][la]