Multilingual Turkish Dictionary Turkish

ŞEHVET DÜŞKÜNLÜĞÜ : Turkish French

lubricité [la], paillardise [la]

ŞEHVET DÜŞKÜNÜ : Turkish French

luxurieux/euse, paillard/e

ŞEHVET UYANDIRAN : Turkish French

lascif/ive, aphrodisiaque

ŞEHVETLİ : Turkish French

sensuel/le, voluptueux/euse, lascif/ive, libidineux/euse, lubrique

ŞEHVETLİLİK : Turkish French

lasciveté [la]

ŞEHZADE : Turkish French

prince [le]

ŞEKER : Turkish French

sucre [le], bonbon [le]

ŞEKER BAYRAMI : Turkish French

l'un des deux bairams dont celui-ci se célèbre pendant les trois premiers jours du mois qui suit le Ramadan

ŞEKER FABRİKASI : Turkish French

sucrerie [la]

ŞEKER GİBİ : Turkish French

doux, douce

ŞEKER HASTALIĞI : Turkish French

diabète [le]

ŞEKER HASTASI : Turkish French

diabétique [le][la]

ŞEKER KATMA : Turkish French

sucrage [le]

ŞEKER KATMAK : Turkish French

sucrer

ŞEKER MAŞASI : Turkish French

pince à sucre

ŞEKERCİ : Turkish French

confiseur/euse [le][la]

ŞEKERCİ DÜKKÂNI : Turkish French

confiserie [la]

ŞEKERCİLİK : Turkish French

confiserie [la]

ŞEKERKAMIŞI : Turkish French

canne à sucre

ŞEKERKAMIŞI ŞEKERİ : Turkish French

sucre de canne

ŞEKERLE KAPLAMAK : Turkish French

glacer

ŞEKERLEME : Turkish French

onbon [le], confiserie [la], fondant [le], somme [le]

ŞEKERLEME YAPMAK : Turkish French

faire un somme

ŞEKERLİ : Turkish French

sucré/e

ŞEKERLİK : Turkish French

onbonnière [la], sucrier [le]