Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
BELEN : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.)
dağ beli, dağın aşılacak yeri, dağlık yer.
akdeniz bölgesinde iskenderun'da suriye'nin kuzeye ulaşan büyük yolun amanos dağlarım aştığı geçit üzerinde bulunan kasaba.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır

BELGE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) er.
bir gerçeğe tanıklık eden şey

BELGİN : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) ka.
alamet, nişan, marka.
tam ve kesin olarak belirlenmiş, sarih

BELHİ : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ur.).
belh şehrine mensup (afganistan).
erkek ve kadın adı olarak kullanılır

BELİK : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) ka.
saç örgüsü

BELİN : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) ka.
gözlerini açıp baka kalmış şaşkın

BELİĞ : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
fasih ve düzgün konuşan.
açık, yeterli, tam

BELKIS : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
müslümanların seba melikesine verdikleri isim.
güneşe tapan bir kavmin kraliçesi iken hz. süleyman'a biat ederek kendisiyle evlenmiş ve müslüman olmuştur. kur'an'da ismi lafzen geçmemiştir. fakat hz. süleymanla arasında geçen olaylar neml suresinde anlatılır. kur'an'da bahsedilen kadının o olduğu rivayet edilir

BENDE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(far.).
bağlanmış kimse, tutsak.
kul, köle.
yürekten bağlı.
büyük aşkla seven. erkek ve kadın adı olarak kullanılır

BENDER : Turkish Turkish Ansiklopedik

(far.) er.
deniz veya büyük nehir üzerindeki liman. ticaret limanı

BENGİ : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) er.
sonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedi

BENGİALP : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) er.
(bkz. bengi)

BENGİSAN : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) er.
(bengi)

BENGİSOY : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) er.
(bkz. bengi)

BENGİSU : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) ka.
ebedilik, ölümsüzlük veren su, ab-ı hayat

BENGÜ : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) ka.
ebedi, sonu olmayan

BENNA : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
yapı yapan, mimar, kalfa, dülger

BERA : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) er.
fazilet.
seçkin olma vasfı.
olgunluk. el-bera' b. azib: ashabdandır. (küfe-691). bedir gazası dışında bütün savaşlara katıldı. rey ve kazvin'i fethetti. kufe'de vefat etti

BERAT : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.).
resmi belge, imtiyaz belgesi.
osmanlıda bir kimseye verilen nişan, rütbe veya toprak imtiyazını gösterir belge.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır

BERCA : Turkish Turkish Ansiklopedik

(far.).
yerinde tam doğru ve münasip.
kadın ve erkek adı olarak kullanılabilir

BERCESTE : Turkish Turkish Ansiklopedik

(far.) ka.
seçilmiş, beğenilmiş.
güzel, hoş, latif

BERCİS : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
"müşteri" denilen yıldız, jüpiter gezegeni.
sütü çok olan deve

BEREKET : Turkish Turkish Ansiklopedik

(ara.) ka.
bolluk.
meymenet, saadet, mutluluk, allah vergisi

BEREN : Turkish Turkish Ansiklopedik

(tür.) er.
güçlü, kuvvetli, akıllı

BERFİN : Turkish Turkish Ansiklopedik

(far.) ka.
kardan yapılmış.
tertemiz, kar gibi beyaz