Turkish
BUYRUKALP : Turkish Turkish Ansiklopedik
(bkz. buyruk)
BUĞRA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
büyük erkek deve, iki hörgüçlü deve.
turna kuşu, turna sürüsünün önünde uçan turna horozu.
harizm hükümdarlarından birinin lakabı
BUĞRAHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(fti.) er.
x. yy.'ın başlarında orta asya'daki yağma boyundan çıkan ve ilk islam devletinin türk hükümdarlarının birçoğuna verilen ünvan.
iliğ ve karahanlı sülalesinden birçok hükümdarların unvanıdır.
tarık buğra, saltuk buğra
BÖKE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
kahraman, güçlü kimse.
önder, başkan, reis.
kabadayı, cesur efe.
güreşçi, pehlivan
BÖRİTİGİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
karahanlı hükümdarı. maveraünnehir'e hakim oldu. bastırdığı paralarda ibrahim b. nasr adıyla anılır (xı. yy.)
BÖRÇETİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
eski tarihçilere göre türkleri ergenekon'dan kurtaran demircinin adı
BÜKLÜM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
bükülmüş kıvrılmış şeylerin oluşturduğu halka
BÜLBÜL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
sesinin güzelliğiyle ünlü ötücü kuş.
sesi çok güzel olan kimse. bülbül hatun: bayezid ıı.'in eşi. (öl. bursa 1515). şehzade ahmed'in annesi
BÜLENT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
yüce yüksek, ala, ulu
BÜNYAMİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
yakub peygamberin en küçük oğlu
BÜRDE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
hırka, arapların gece üzerlerine örttükleri, gündüz giyindikleri elbise.
ka'b b. züheyrin yazdığı kaside. peygamberimiz hz. muhammed (s.a.s.) tarafından beğenilmiş ve peygamberimiz hırkasını çıkararak şaire giydirmiştir. bu yüzden bu kaside "kaside-i bürde" olarak tanınır
BÜRGE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.)
bir yerde duramayan canlı, taşkın kimse.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BÜRKE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
martı.
havuz, gölcük
BÜTE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
fidan
BÜTEYRA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
güneş.
sabah
BÜŞRA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
müjde, sevinçli haber
CABBAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
(bkz. cebbar)
CABGU : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
efendi,
bey.
ileri gelen, saygın kimse
CABİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
cebreden, zorlayan.
galip gelen.
aziz ve kuvvetli olan. allah'ın hükümlerini uygulamada güç kullanan.
kırıkçı, kırık sancı. cabir b. abdullah b. el-ensari: sahabedendir (
697). birinci akabe bey'atından sonra müslüman oldu. rasulullah'ın bulun savaşlarına katıldı. sahabenin bilginlerindendi. kendisinden çok sayıda hadis rivayet edilmiştir
CABİRE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. cabir)
CABİYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
hazine (bkz. semahat).
şam'ın güneybatısında, çavlan'da bir yer.
havuz
CAFER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
küçük akarsı. çay. cafer b. muhammed: lakabı es-sadık olup 12 imamın
'ncısıdır. muhammed b. el-bakır'ın yerine imamete geçmiştir. cafer-i tayyar: hz. alinin kardeşi olup, mute savaşında bayrak tutarken iki elini de kaybederek şehid olmuştur. bugün mute civarında kabri bulunmaktadır
CAHİD : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.)
er.
cehdeden, elinden geldiği kadar çalışan. bu kelime kur’an-ı kerim'de "cihad et". "allah yolunda savaşa çık" anlamında kullanılmıştır.
dil kuralında "d/t" olarak kullanılmaktadır
CAHİDE : Turkish Turkish Ansiklopedik
ka.
(bkz. cahid)
CAHİZ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
gözü pek, yürekli, cesur kimse.
patlak gözlü. daha çok lakap olarak kullanılmıştır.
cahiz b. ebu osman, basra mutezile kelamcılarının ileri gelenlerinden. bir köle olduğu halde ilimde ilerlemiş ve devrinin ünlü simalarından olmuştur
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani