Turkish
DESTEGÜL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
gül demeti, destesi
DEVA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.).
ilaç. çare, tedbir. – erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DEVAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
koşan, seğirten, hızlı yürüyen.
koşmak. süratle, hızla gitmek
DEVLEDDİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
dinin mutluluğu, uğuru, büyüklüğü.
türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
DEVLET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.).
bir hükümet dairesinde teşkilatlandırılmış olan siyasi topluluk.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır. devlet giray: kırım hanı (
1577). mübarek giray'ın oğlu
DEVLETŞAH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
xv. yy. yetişen en tanınmış iran edebiyatçısı
DEVRAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
dünya, felek.
zaman.
talih, yazgı
DEVRİM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
hareket halinde bir şeyin bir eğri çizerek dönmesi, devretmesi.
köklü değişiklik, inkılap.
eski olduğu fark edileni yıkıp yerine yeni olduğu farz edileni koymak.
ihtilal
DEĞER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.).
bir şeyin tam karşılığı, kıymet, baha.
layık.
bir şeyin sahip olduğu yüksek vasıf.
ehliyet, kabiliyet.
kadir, itibar.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DİBA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
alacalı ipek kumaş.
atlas
DİBACE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
kitabın başlangıç kısmı, önsöz.
kitapların süslü sayfaları
DİCLE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.).
yakındoğu'nun türkiye'den doğan ve mezopotamya'dan basra körfezine dökülen nehirlerden biri.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DİCLEHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
dicle'nin hükümdarı
DİDAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
yüz, çehre.
görme, görüşme.
görüş kuvveti.
açık meydanda
DİDE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
göz.
gözcü.
gözbebeği.
gözucu
DİDEM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
gözüm
DİHYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
dihye b. halife. kelbi kavmine ait, hz. rasûlullah (s.a.s.)'ın ticaret ortağı. hoş tavırlı, kibar, zengin bir tacir. cebrail (a.s.)'in bazen dihyetü'l-kelbi suretinde vahiy getirdiği rivayet olunur
DİKMEN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
koni biçiminde sivri tepe.
dağların en yüksek yeri.
yayla
DİKÇAM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
çam gibi uzun. metanetli
DİLAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.).
gönüller, yürekler.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DİLARA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
gönül alan, gönül kapan, gönül okşayan, gönlü dinlendiren.
bugün elde örneği olmayan eski türk mürekkep makamlarından biri
DİLAVER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
yiğit, yürekli
DİLAVİZ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka
gönlün takıldığı, gönüle takılan
DİLAY : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
gönlü aydınlatan ay
DİLAZAD : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
gönlü bir şeyle ilgili olmayan, gönlü rahat. özgür
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani