Turkish
FADIL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
(bkz. fâzıl)
FAHAMET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
fahimlik, ululuk.
itibar, kıymet, değer
FAHHAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
çok övünen, kendini çok metheden.
çanak, çömlek, toprak testi.
saksı
FAHİM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
akıllı, anlayışlı, kavrayışlı.
ulu, büyük, sayan
FAHİME : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. fahim)
FAHİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
övünülecek, iftihar edilecek.
şerefli, kıymetli.
parlak, güzel, mükemmel
FAHİRE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. fahir)
FAHREDDİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
dinin övdüğü, diniyle övünen. dinin seçkini. fahreddin razi: (rey
horat 1209). müfessir, kelamcı. dilbilimci. fizikçi. tıpçı
FAHRİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
bir karşılık beklemeden yalnızca şeref ve iftihar vesilesi olarak kabul edilen iş. (iş, sıfat, unvan). fahri aza, fahri üye; maaşsız, ücretsiz veya müessese için gurur kaynağı olan kişi
FAHRİYYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. fahri). islami edebiyatla, şairlerin kendi vasıflarından, faziletlerinden ve şairlik kuvvetlerinden bahsettikleri şiirler. daha çok kasidelerin bir bölümü bu şekildedir
FAHRUNNİSA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. fahir).
çok övünen, şanlı, şerefli, onurlu kadın
FAİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
farsça-arapça isim
FAİK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
üstün, seçkin, yüksek, ileri.
mümtaz, manevi olarak üstün olan
FAİKA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. faik)
FAİZ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
fevz bulan, muradına ulaşan, başarı kazanan. kur'an'da müslümanları vasfetme sadedinde birçok yerde geçmektedir
FAİZA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. faiz)
FAKİH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er. l. bir şey bilen yahut anlayan kimse.
fıkıh ilminde üstad. islam hukuk bilgini
FAKI : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
fakih'ten bozma kelime. anadolu'da okuryazar ve bilgili imam, hoca gibi kimselere eskiden verilen unvan
FALİH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
felaha eren, başarı kazanan, muradına eren.
toprağı süren, eken
FAR. : Turkish Turkish Ansiklopedik
farsça
FARABİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(t.h.i.) er.
950 yıllan arasında yaşamış ve aristo felsefesinin islam aleminde yayılmasına yol açmış türk filozofudur. kendisine muallim-i sani (aristo'dan sonra
üstad) unvanı verilmiştir. eserlerinin ibn-i sina üzerinde büyük tesiri vardır. kanun dediğimiz çalgının mucididir. asıl adı "ebu nasır muhammed'tir
FARİS : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
atlı (süvari).
binici, ata binmekte maharetli.
ferasetli, anlayışlı.
iran'ın güneyindeki şiraz vilayeti
FARİSE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. faris)
FARUK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
haklıyı-haksızı ayırmakta güçlü olan.
doğruyu yanlıştan ayıran.
keskin.
hz. ömer'in lakabı; haklıyı haksızdan ayırederek adaleti tam yerine getirmekte ün kazandığı için "faruk" kelimesiyle adlandırılmıştır
FARYAB : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
dere ve ırmak suyu ile sulanan yer.
eski horasan'da delh'e yakın bir şehir
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani