Turkish
KAHRAMAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
yiğit, cesur, (bahadır).
hüküm sahibi, iş buyuran.
fars mitolojisinde rüstem'in yendiği kimse.
(bkz. bahadır)
KAİD : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
rehber kumandan.
atlan yedekte götüren.
oturan, ikamet eden
KAİDE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
oturan.
temel, esas.
başkent
KAİM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
duran, ayakta duran.
bir şeyi yapan icra eden.
allah'ın emrini ifa eden
KAİME : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. kaim).
türklerde kağıt para manasına gelmektedir
KALAGAY : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
al, kırmızı renk
KALENDER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
dünyadan elini eteğini çekip başı boş dolaşan.
alçak gönüllü, gurur ve kibirden uzak, üstüne başına dikkat etmeyen bulduğu ile yetinen kimse
KALGAY : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
izci kumandanı.
kırım hanlığında veliahta verilen unvan
KALHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. kalgay).
kahramanoğulları'nın han soyundan, ceddi de kalhan adını taşımaktadır
KAM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
hekim.
düşünür.
büyücü, sihirbaz
KAMACI : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
top kaması yapan ya da onaran kimse
KAMAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
dağların doruğuna yakın olan yerler
KAMANBAY : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. kamar)
KAMARAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
kızıl deniz'de yemen kıyılan yakınında bir ada
KAMBAY : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
hekim, tabib, doktor
KAMBER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.).
sadık dost, köle.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
KAMBİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
mutlu, bahtiyar
KAMELYA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
çaygillerden, büyük beyaz, kırmızı veya penbe renkte çiçekler açan dayanıklı yapraklı bir bitki.
yabangülü, çingülü
KAMER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.).
ay.
sadık hizmetkâr.
kur'an-ı kerim'in
suresi.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
KAMRAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
isteğine kavuşmuş olan
KANBER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
hz. ali'nin sadık, vefakâr kölesi.
bir evin gediklisi
KANDEMİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
güçlü soydan gelen
KANİ' : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
kanaat eden, yeter, bulup fazlasını istemeyen.
inanmış kanmış
KANİYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. kani)
KANSU : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
çin'in kuzey batısında önemli bir sınır kenti.
çin'de müslümanların en çok bulunduğu eyalet
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani