Turkish
KAYIHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
güçlü hükümdar
KAYITBAY : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
kayıtbay el-zahiri: ünlü mısır ve suriye sultanı
KAZA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
hüküm karar verme, emir tesbit vs
KAZAK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
göçebe akıncı.
rusya'da yaşayan bir türk kavmi.
genç, taze.
inatçı
KAZAKHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. kazak)
KAZAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
su çevrisi, kayra.
sazlık yerlerde dibi bulunmayan sulu yer.
girdap
KAZANHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. kazan)
KAĞAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
hakan, imparator.
kükremiş, öfkelenmiş, kükreyen, öfkelenen
KEBİR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.)
büyük, ulu azim.
yaşça büyük yaşlı.
çocukluktan çıkmış genç.
allah'ın isimlerinden. abdülkebir şeklinde kullanılmalıdır
KEBİRE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. kebir)
KEBUTER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
güvercin
KEFFARET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
günahı örten anlamına gelir.
günahların ödenmesi gereken bedeli
KELAMİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
söze ilişkin, sözle ilgili
KELEBEK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
vücudu kanatlan ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türü olan böcek.
narin, ince kadın
KELİM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
söz söyleyen, konuşan.
kelimullah: tur'u sina'da cenab-ı hakla konuşmasıyla hz. musa'ya verilen unvan.
sure-i kelim: taha suresi. kelime: (ara.) ka.
(bkz. kelim)
KEMAL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
olgunluk, yetkinlik, tamlık, eksiksizlik.
en yüksek değer, mükemmellik, değer baha.
bilgi, fazilet
KEMALAT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
insanın bilgi ve ahlak güzelliği bakımından olgunluğu
KEMALEDDİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
din'de olgunluğa eren, dinin son derecesi.
din bilgisi kuvvetli.
türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
KEMANDAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
yay tutan, yay tutucu
KEMYAB : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
az bulunan, nadir
KENAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
hz. ya'kub'un memleketi, filistin.
yusuf-i kenan: hz. yusuf.
pir-i kenan: hz. ya'kub. hz. nuh'un iman etmeyen oğlunun adının da kenan olduğu rivayet edilmektedir
KENTER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
şehirli, kentli
KERAM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
(bkz. kirami)
KERAMEDDİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
kerem bağış ihsan lütuf sahibi.
dinde üstün mertebelere ulaşan.
keramet sahibi derviş veli.
türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
KERAMET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
birine karşı ikramda bulunmak.
allah'ın bir kimseye cömertliği, lütfü, himayesi ve yardımı olarak ele alınır
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani