Turkish
SELMAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
barış içinde bulunma, huzur, erinç
SELMANİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
niyaz kabul eden derviş. iran isfahan'ından olup, rasulullah'la birlikte islami mücadelede üzerine düşeni fazlasıyla yapmış büyük mücahid ve sahabi. selman-ı farisi'ye nispetle bu ad kullanılmıştır
SELMİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
barışla ilgili, barışçıl
SELMİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
barış yanlısı, barış ve sevgi duygusuyla dolu
SELNUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
nur seli, ışık seli
SELSAL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.)
tatlı, lezzetli, hafif su.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
SELSEBİL : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.)
tatlı ve hafif su.
cennette bir çeşmenin adı.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
SELVA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
bal.
büyük bıldırcın. tih çölünde bulundukları sürece, israiloğullarına allah tarafından kudret helvasıyla birlikte, karınlarını doyurmak için gönderilen kuş.
(isp.) ekvator da sık balta girmemiş orman
SELVET : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
gönül rahatı
SELÇUK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
güzel konuşma yeteneği olan.
xı. anadolu, kafkaslar ve orta doğu'da imparatorluk kuran türk topluluğunun hükümdarı
SEMA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
işitme, duyma. musiki dinleme.
gökyüzü.
felek.
mevlevilikte musiki eşliğinde icra edilen dönme hareketi
SEMAHAT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.)
cömertlik, el açıklığı, iyilikseverlik.
erkek ve kadın adı olarak kullanılır
SEMANİYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
sekiz. (bkz. seman)
SEMAVİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
semaya mensup, sema ile ilgili
SEMAÎ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
semaya, göğe havaya ait.
gökten düşmüş. allah tarafından olan, ilahi.
işitme esasına dayalı olarak öğrenilen, (bkz. semavi)
SEMEN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
yasemin
SEMENBER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
göğsü yasemin gibi beyaz olan
SEMENBU : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
yasemin kokulu
SEMENTEN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) ka.
yasemin renkli
SEMERAT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
yemişler, meyveler. faydalar, verimler.
neticeler.
devlete ait mülklerden alınan vergiler
SEMERE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
(bkz. semerat)
SEMİ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
işiten, işitme kuvveti olan. allah'ın isimlerinden, (bkz. abdüssemi)
SEMİH : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
eli açık, cömert
SEMİHA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. semih)
SEMİN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
pahalı, kıymetli. çok değerli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani