Turkish
YÜMNİYE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. yümni)
YÜRÜK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. yörük).
çabuk ve hızlı yürüyen.
tarihte yeniçerilere katılan yaya asker.
hızlı koşan at
YÜRÜKER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. yürük)
YÜSR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
kolaylık, rahat.
zenginlik
YÜSRA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
sol taraf
YÜZÜAK : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
dürüst, namuslu, doğru, suçsuz kimse
YIBAR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
misk, amber, güzel koku
YILDANUR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
seneyi aydınlatan, ışık saçan
YILDIKU : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
yıldız.
ünlü hun hükümdarı atilla'nın son karısı
YILDIR : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
parlak, parlayan, ışıklı ışık
YILDIRALP : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
(bkz. yıldır)
YILDIRAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
parlayan, ışıldayan, ışık saçan
YILDIRAY : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
parlak, ışık saçan ay
YILDIRIM : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
büyük ışık parlaması ve gök gürültüsüyle ortaya çıkan bulutlar arasında veya buluttan yere elektrik boşalması, saika.
şiddetli, süratli, çabuk! yıldırım harekatı. ünlü osmanlı padişahı: yıldırım bayezid
YILDIZ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
geceleri gökte çıplak gözle ışıklı bir nokta olarak görülen gök cismi, necm, kevkeb, si-tare, ahter.
bir noktadan çevreye beş veya daha fazla çıkıntısı olan köşeli.
baht, talih.
mesleğinde çok parlamış kimse ve daha çok parlamış kimse, sinema sanatçısı.
kuzey (denizcilikte)
YILDIZHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
yıldızların hakanı
YILHAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
yıl
han
YILKAN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
yıl
kan
YILMA : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
vazgeçme, korkma, doğru yoldan yürümekten ayrılma, yılma
YILMAZ : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) er.
yılmayan, bıkmayan, azimli, sebatlı
YILŞEN : Turkish Turkish Ansiklopedik
(tür.) ka.
(bkz. yıldanur)
ZABİT : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) er.
askere kumanda eden rütbeli asker.
ticaret gemilerinden, geminin hareketini yöneten idareci.
idare etme gücü olan. (mecaz): tuttuğunu koparan, dediğini yaptıran kimse
ZADE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(far.) er.
evlat, oğul.
dürüst, doğru adam
ZAFER : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) l. amaca ulaşma, basan.
düşmanı yenme, üstün gelme, utku. erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ZAHİDE : Turkish Turkish Ansiklopedik
(ara.) ka.
(bkz. zahid)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani