Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
EMPREGNASYON : Turkish Turkish Boya

Çok düşük viskoziteli bir sıvının, katı bir yüzeyin içine derinliklerine işlemesi, girmesidir. Bu sayede kapiler boşluklar ve porlar dolabilir. Kendinden sonra gelebilecek uygulamaya iyi aderans oluşturur ve yüzeyin mukavemetini arttırır

EMÜLSİYON : Turkish Turkish Boya

Sıvı yapıdaki kimyasal maddenin bir emülgatör yardımıyla başka sıvı kimyasal madde içinde dağılması işlemi

ENAMEL : Turkish Turkish Boya

Genellikle yüksek parlaklıkta ama düşük parlaklık derecelerinde de olabilen; örneğin mat enameller, düzgün yüzey oluşturma yeteneğiyle karakterize edilmiş son kat boyadır

FİLM OLUŞUMU : Turkish Turkish Boya

Boyanın sürekli kuru film tabakası oluşturma kabiliyeti. Bu proses, su veya solventlerin buharlaşması ve bağlayıcı parçalarının birleşmesi sonucu oluşur. Sürekli kuru film suyu iter

GENLEŞTİRİCİ : Turkish Turkish Boya

Pigmentlerin boşluklarını doldurup genleştiren titanyum dioksitten daha ucuz içeriktir. Genleştirici pigmentsiz kullanılamaz. Yaygın kullanılan bazı genleştiriciler şunlardır: kaolen, kalsit ve silika

HACİM KATILARI : Turkish Turkish Boya

Pigment ve bağlayıcının hacmi toplamının,toplam hacme bölümü. Yüzde(%) olarak ifade edilir. Yüksek hacim katıları, daha kalın kuru film tabakası, ileri örtücülük ve yüksek dayanıklılık demektir

HAVASIZ SPREYLEME(PÜSKÜRTME) : Turkish Turkish Boya

Yüksek basınçla bir delikten, kuvvet uygulayarak boyanın atomizasyonu prosesi. Özellikle boya önceden ısıtıldığında, solventlerin buharlaşması ile yol almasının efektidir

KABARMA : Turkish Turkish Boya

Genellikle ısı veya nemin sebep olduğu, boyanın üzerindeki oyuklar, kubbe şeklindeki formülasyonlar. Solvent tamamen uçmadan önce; yüzeyi kuruyan boya filminde solventin hapis olması sonucunda da oluşabilir

KATALİZÖR : Turkish Turkish Boya

Varlığı, kimyasal reaksiyonun hızını arttırır. Bazı durumlarda katalizör, emilmeden ve yeniden oluşmadan fonksiyon gösterir. Diğer durumlarda ise reaksiyona hiç girmemiş gibi gözükür ve yüzey karakterlerinin yetkisiyle fonksiyon gösterir. Negatif katalizör ise (inhibitör) kimyasal reaksiyonu yavaşlatır

KÜF : Turkish Turkish Boya

Nemli iklimlerde çok karşılaşılan bir problem olan küfe sebep kimyasal

KIVAM(VİSKOZİTE) : Turkish Turkish Boya

Boyanın akmaya karşı direnci. Yüksek kıvamlı boya yavaş akar; az kıvamlı boya çabuk akar

PİGMENT : Turkish Turkish Boya

Düzgün yuvarlak, doğal veya sentetik, inorganik veya organik, çözünmeyen dağılmış parçalar (toz). Bu parçalar, boya sıvısının içinde dağılarak, boyaya renk vermenin yanında, opaklık, katılık, dayanıklılık ve korozyona dayanıklılık gibi boyanın temel özelliklerini de geliştirirler. Bu terim beyaz veya renkli pigmentler ile birlikte genleştiricilerde içerirdi. Pigment olan tozlar ve boyalar arasındaki fark genel olarak çözünürlüğün temelinde incelenmektedir. Kullanım esnasında, pigmentler, çözünme yen ve madde içerisinde dağılan, boyalar ise çözünebilir veya solüsyon halinde bulunan malzemelerdir

POLİMERİZASYON : Turkish Turkish Boya

Reaktif yapıdaki çifte bağlar içeren aynı veya farklı monomerlerin ısı, ışık veya katalizörler yardımıyla oluşturdukları farklı yapılardaki kimyasal bileşikler işlemidir. Eğer bir polimer yapı yalnız bir cins monomerden oluşmuşsa HOMOPOLİMER; iki, üç... gibi farklı cins monomerlerden oluşmuşsa KOPOLİMER adı verilir

PVA (POLİVİNİL ASETAT) : Turkish Turkish Boya

Vinil asetat ve bir katalizörün polimerizasyonu sonucu türetilen renksiz, termoplastik, suda çözünebilir, reçinemsi yüksek polimerdir. Genellikle, düşük kaliteli su-bazlı kaplamalarda akrilik esaslı boya bağlayıcı olarak kullanılır. Bunun yanında yapıştırıcılar, tekstil, empregnasyon alanlarında da kullanılan bir reçinedir

PVC (PİGMENT HACİM KONSANTRASYONU) : Turkish Turkish Boya

Pigment hacminin,kaplamadaki toplam uçucu olmayan maddelere(örn., pigment ve bağlayıcı) oranı. Bu oran genellikle yüzde (%) olarak ifade edilir

RENK DAYANIMI : Turkish Turkish Boya

Boyanın orijinal rengini koruma ve solmaya karşı dayanma yeteneğidir

REÇİNE : Turkish Turkish Boya

(1) Doğal veya sentetik şeffaf ve eriyen ürünlerin büyük bir bölümüne verilen ad. Farklı renklerde bulunabilirler. Yüksek molekül ağırlığına sahip sentetik reçineler polimer olarak etki ederler. (2) Belirsiz veya çok büyük molekül ağırlığı olan,strese maruz kaldığında akışkanlık kazanan,yumuşama ve erime aralığı bulunan ve konkoidal kırılan katı,yarı katı,sahte(psödomer) katılardır. (3) Genellikle bu terim kaplama ve plastiklerde temel materyal olan her hangi bir polimerin yerine kullanılır

SOLMA : Turkish Turkish Boya

Işık veya sıcaklığa maruz kalan boyanın renginin açılması

SOYULMA : Turkish Turkish Boya

Boyanın şeritler veya yapraklar halinde yüzeyden ayrılması. Tabakalar halinde kalkmaya benzer olarak aderans kaybı sonucu oluşur

TABAKALAR HALİNDE KALKMA : Turkish Turkish Boya

Aderans veya elastikiyet kaybı sonucu boyanın parçalar halinde yüzeyden ayrılması

TAŞIYICI : Turkish Turkish Boya

Boyanın, içinde pigmentin dağıldığı sıvı kısmı. Bağlayıcı ve tinerin birleşiminden oluşur

TEBEŞİRLENME : Turkish Turkish Boya

Hava koşullarının bozucu etkilerinin bağlayıcı ortamını ayırarak sebep olduğu boya film yüzeyi üzerindeki kolay ufalanabilir toz oluşumu. Boya filminin tebeşiri, pigmentin seçimi ve konsantrasyonundan etkilenebilir. Bağlayıcı ortamının seçimi de etkili olabilir

TİTANYUMDİOKSİT (TİO2) : Turkish Turkish Boya

Boyalar, plastikler ve kauçuklarda esas pigment olarak kullanılan, yüksek opaklıkta, tebeşirsiz açık beyaz renkte pigmenttir. Mineral ilmenit veya tabi titan dioksit madeni cevherinden elde edilir

TOZLANMA(ÇİÇEKLENME) : Turkish Turkish Boya

Yüzey kaplamalarının, taş, tuğla, sıva veya harç, üzerinde genellikle beyaz, çözünebilir tuzların birikerek kabuklanması. Nemin harç veya komşu çimentonun içinden sızan tuz veya serbest alkaliler bu probleme yol açarlar

VOC (UÇUCU ORGANİK İÇERİK) : Turkish Turkish Boya

Standard test sonuçları altında buharlaşan karbon bileşikleri. Esas olarak, su hariç bütün boya solventleri UOC dir. Hükümet, olası çevre ve sağlık etkilerine karşı, boyada bulunan uçucu organiklerin miktarını kısıtlamayı belirleyebilir